Page 126 - SPOR YÖNETİMİ VE ORGANİZASYON 12
P. 126
7. Mülakat
Bu mülakat Altınordu Futbol Kulübü Başkanı Mehmet Seyit ÖZKAN ile kulüplerdeki yönetim
anlayışları, altyapı çalışmaları ve spor yönetimi üzerine yapılmıştır.
1955 yılında, İzmir’de, o yılların en hareketli semti olan Eşref-
paşa’nın, mahallesi Çimentepe’de dünyaya geldi. Tornacı rahmetli
Kenan Usta ve rahmetli Ayşe Hanım’dan doğma dört kardeşin en
büyüğü. İlköğretimini Eşrefpaşa Zafer İlkokulu, Orta öğretimini Gü-
zelyalı Türk Kolejinde tamamladı. Ankara ODTÜ İşletme mezunu,
evli, çocuğu yok, ama Altınordu Futbol Kulübü çatısı altındaki mi-
nik futbolcu adayları ile Eşrefpaşalı olan eşi Tülay Hanımın ise en
az 12 manevi evladı var. Mesleğini yaşamak ve yaşatmak olarak
belirleyen, demir çelik sektörü alanındaki aile şirketlerini, kardeşleri,
akrabaları ve personeli ile birlikte “onurlu” ve “topluma yararlı” olacak
şekilde yönetmeyi kendine ilke edinen Seyit Mehmet ÖZKAN maddi
ve manevi tüm enerjisini çocuklarımızın ve gençlerimizin daha çok
spor yapmasına ve onların sportmen, sosyal bireyler olarak hayata
hazırlanmalarına katkı sağlamaya harcamaktadır.
Altınordu Futbol Kulübünün yönetilmesinde nasıl bir anlayış benimsediniz?
Başarılı olmuş bütün kulüplerde olduğu gibi biz de kurumsal yönetim anlayışını tercih ediyo-
ruz. Kurumsal yapı dediğimizde anlaşılması gereken yetki ve sorumlulukları işin ehli, alanında uzman
kişilere verilmesi anlaşılmalıdır. Kurumsal bir yapının koordinasyon, uyum, sürdürülebilirlik ve sürek-
lilik gibi olmazsa olmazları vardır. Örneğin A takımımızın antrenörü Hüseyin EROL ile on bir yıldır,
muhasebe müdürümüzle on yıldır, teknik kadromuzun çoğu ile 8-9 yıldır beraberiz. Koruduğumuz bu
süreklilik sayesinde insanların birbirini tanıması, kapasitelerini bilmesi ve birbirlerine güven duyması
sağlanıyor. O zaman da ortaya gerçeklere uygun hedefler koyup o hedeflere ulaşmak kalıyor.
İyi birey iyi vatandaş iyi futbolcu sloganı ile yola çıktınız ve sportif gelişimin yanında
kişisel gelişime verdiğiniz önem ile öne çıktınız bu konuda ki görüşleriniz nedir?
Bu konu bizim için çok önemli, maalesef spor toplumu değiliz ve spor kültürü olmadığı için
kulüpler spora değil skora yönelik amaçlar güdüyor. Hâlbuki çocukların öncelikle kişilik özellikleri üze-
rinde durulmalı, spor kültürü oluşturulmalı ve sportif yeteneklerinin ortaya çıkması için çalışmalar ya-
pılmalıdır. Ondan sonra skora yönelik olan performans sporuna geçmek lazım. Küçük yaş gruplarında
bile skora yönelik hedeflerin gözetilmesi nedeniyle hiçbir zaman ve hiçbir branşta sürdürülebilir başa-
rılar elde edilemiyor.
Sizi altyapılara yönlendiren ne oldu? Buralarda nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?
Ben hem sporcu hem de spor yöneticisi olarak oldum olası sporun içinde bulundum. Bunca
yıllık tecrübelerimle anladım ki taşıma suyuyla değirmen dönmez. Bu anlamda herkesin kendi öz kay-
nağına yönelmesi lazım. Kulüpler sürekli transfer yaparak bütçelerini hiçbir zaman denkleştiremiyor ve
her sene eksi bütçe veriyor. Bu eksi bütçeler zamanla kar topu gibi büyüyerek kulüplerde onarılamaz
hasarlara neden oluyor.
Bu anlamda biz, bu toprakların çocuklarına güvenen, inanan ve onlara en doğru imkânları
sağlayan bir yapı oluşturmak için gecemizi gündüzümüze katıp çalışıyoruz. Bu şekilde on bir yılımız
geride kaldı. Bu iş öyle kolay değil, insan bahçıvanlığı yapıyoruz. Bir fidanı bile dikersiniz, büyütürsü-
nüz, yıllar sonra meyvesini almaya başlarsınız. İnsan yetiştirmek taktir edersiniz ki çok daha zorlu bir
süreç gerektirir.
Bu anlamda çocukları biz; yatılı alıp onlarla daha çok zaman geçirmek istiyoruz. İlkokul ve
ortaokul eğitimi ile temel spor eğitimini beraber götürüyoruz. Bu zorlu kulvardan çıkanlar bizim Torbalı
124 h1ø7(