Page 64 - 3 ADIM DENEME SINAVI (TYT) TYT KİTAP 1.ADIM
P. 64
TYT • TÜR 1. ADIM • 2. DENEME
33. Çağa ayak uyduramayan adam, yeniyi anlayamadı- 35. Âşık edebiyatını, sade bir dil kullanarak şiirlerini daha
ğından, gençliğinde sevmiş olduğu yazarların tıpatıp çok hece vezniyle yazan ve saz çalarak yurdu dola-
aynılarını arar. Bulamadı mı sizin kuşakta iş yok diye şan âşıkların eserleri oluşturur. Beş yüz yılı aşan bir
kestirip atar. Oysa insan topluluğu durmadan bir ilişki zamandan beri Anadolu, Rumeli ve Azerbaycan’da
gelişip olgunlaşan âşık edebiyatı, çoğu manzum
içindedir. Eski ustalar geçer, yeni ustalar gelir ama
eserlerden, bazen de nazım-nesir karışımı hikâyeler-
bunlar eskilerin ayak izlerini takip etmeyebilir. ----.
den meydana gelmiştir. Geniş halk tabakalarının dil
Eğer her kuşağın kendinden sonra geleni küçük gör-
ve duygu inceliğine, heyecanlarına cevap veren bu
mesinde gerçeklik payı bulunsaydı insanlık gerileye
edebiyatın adları bilinen şairleri için genellikle “saz
gerileye çoktan yok olmuştu. şairi” veya “âşık” sözcüğü de kullanılmaktadır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışı- Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
na göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? memiştir?
A) Pişman olsa da ok yaydan çıkmıştır bir kere A) Âşıklar saz çalarak şiir söyleyen şairlerdir.
dönüşü olmaz B) Âşık edebiyatı büyük halk kitlelerine hitap eden
B) Eski ustaların niteliğini yenilerde bulamayanlar bir edebiyattır.
da onları kabul etmek istemezler C) Âşık edebiyatı şairlerine saz şairi denildiği de ol-
muştur.
C) Çünkü popüler kültür eskileri okumadan kitap
yazmanın peşindedir D) Âşıklar genellikle hece ölçüsünü kullanmışlardır.
D) Kendimize yakın hissetmediğimiz kitaplar da E) Âşık edebiyatı çoğu mensur eserlerden oluşan bir
değerli olabilir edebiyattır.
E) Zamana ayak uyduramayan eserlerin baskıları
yenilenmez
36. Ahmet Rasim, dünyayı yalnızca dış görünüşüyle
değil sesi, rengi ve kokusuyla da duyurmaya çalış-
mıştır. Yazarlığa gazetecilik ile başlayan, hayatının
sonuna kadar geçimini kalemiyle sağlayan yazarda
dikkati çeken en önemli özellik, ansiklopedici tavırdır.
Mahallî hayatımız ve yüzyıllar içinde oluşan ulusal
zevklerimiz göz ardı edilmeden Batı’dan gelen ye-
nilikleri benimsemenin daha uygun olacağını savun-
muştur. Öykü ve roman denemeleri, Fransız romanı
ile doğrudan ilişki kuramaması yüzünden pek ileriye
gidememiştir. Romantik bir anlayışla duygusal aşk
maceraları ile birtakım aile felaketlerini anlatmaya
çalışmıştır. Oldukça basit düzeydeki olayların an-
latımı, teknik bakımdan zayıf; üslup bakımından da
biraz karışık ve öznel bulunarak eleştirilmiştir.
Bu parçada Ahmet Rasim ile ilgili aşağıdakilerin
34. (I) Ağrı Dağı (5165 m), Anadolu Yarımadası ve hangisine ulaşılamaz?
Avrupa’nın en yüksek doruğudur. (II) Dağa en yakın A) Dış dünyayı sadece bir boyutuyla değil farklı bo-
merkez Doğubeyazıt’tır. (III) 4000 metreye kadar yutlarıyla yansıtmayı amaçlamıştır.
bazalt daha sonraki yükseklikte andezit lavlarından B) Öğreticilik kaygısı yazarlık anlayışını belirleyen
oluşan volkanik bir dağ özelliği gösterir. (IV) Dağın en temel özellik olmuştur.
doruğunda bir örtü buzulu vardır. (V) Ağrı Dağı; yük-
sekliği, buzulları, kar sınırına kadar otlakları ve dağ C) Roman ve öykülerinde yalnızca yerli hayata dair
konuları işlemeye özen göstermiştir.
çayırları ile ilginç ve çekici bir görünüme sahiptir.
D) Batılı anlayışla ulusal zevkin kaynaştırılması ge-
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi rektiğini savunmuştur.
düşüncenin akışını bozmaktadır?
E) Roman ve öyküleri teknik yönü ve üslubu bakı-
A) I B) II C) III D) IV E) V mından olumsuz eleştirilere uğramıştır.
62 Diğer sayfaya geçiniz.