Page 136 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 136
TÜRKÇE 2. ADIM
5-6. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 7-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Otizm bireyin çevresiyle sağlıklı ilişki kuramaması olarak ta- Her edebiyat sevdalısının Kafka’nın meşhur öyküsünü oku-
nımlanır. Sıfır üç yaş arasında başlar ve hayat boyu devam masa dahi Gregor Samsa’ya ne olduğundan haberi vardır
eder. Otizmli bireylerin büyük çoğunluğunda göz teması ku- diye düşünüyorum. Şöyle başlar hikâye: “Gregor Samsa, bir
ramama, ismiyle çağrılınca tepki vermeme, dönen nesnelere sabah yatağında sıkıntılı rüyalarından uyandığında kendini
dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Bu cümleyi okudu-
ilgi duyma, konuşma geriliği, zekâ geriliği görülür. Otizmli bi-
ğumuzda Samsa’nın ne tür bir biçim kazandığını anladığımızı
reylerin yaklaşık yüzde onunda güçlü hafıza, müzik yetene-
düşünürüz. Oysaki “böcek” sözcüğü kullanılmasına rağmen
ği, olağanüstü odaklanma vb. yetenekler görülür. Asperger
Samsa’nın nasıl bir surete büründüğü herkesin zihninde farklı
sendromu, otizmle benzerlik gösterir. Asperger sendromun-
bir biçimde oluşur. Benim asıl merak ettiğim, her ne hâle gelir-
da otizmden farklı olarak konuşma güçlüğü görülmez. Atipik
se gelsin tam olarak nasıl bir hadise meydana geldiği. Gregor
otizmdeyse otizmin bazı özelliklerine rastlanmaz. Otizmle il- Samsa’nın görünüşü değişti mi yoksa dönüştü mü? Burada
gili ilk makaleler 1940’lı yıllarda yazılmış, ilk bilimsel veriler gerçekleşen eyleme dair çoğu çeviride “dönüşmek” fiili tercih
1960’lı yıllarda ortaya çıkmış, ilk bilimsel tanı ve sınıflandır- edilmiş. Bütün olay, hikâyenin ilk cümlesinin nasıl çevrildiğiyle
malar 1990’lı yıllarda yapılmıştır. Otizmin nörolojik nedenler- alakalı. Samsa; değiştiyse değişim, dönüştüyse dönüşüm ol-
den kaynaklandığı, çocuk yetiştirme ve ailenin sosyoekono- muş. Gregor Samsa, öyküde her ne kadar böcek gibi yaşayan
mik durumuyla ilgisi olmadığı bilinmektedir. Otizm görülme bir canlı olarak anlatılsa da insan gibi düşünmeye ve insan-
sıklığının yıldan yıla arttığı görülmektedir. Günümüzde, dün- larla iletişim kuran bir varlık olarak yaşamına devam ediyor.
Doğrusunu söylemek gerekirse Gregor Samsa’nın değiştiğini
ya genelinde her 150 çocuktan biri, otizm belirtileri göster-
mi dönüştüğünü mü tartışmaktan maksadım sözcüklerin öne-
mektedir.
mi üzerine bir farkındalık oluşturmak. Kelimelerin ve kavramla-
5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine rın duygu ve düşünce dünyamızda ne kadar önemli olduğunu
ulaşılamaz? anlayamayan, okudukları hakkında etraflıca düşünemeyen,
özellikle edebiyat adına dişe dokunur bir şeyler üretemeyen,
A) Otizmli bireylerde üstün yetenekler görülebilir. zihnimizden geçenleri doğru dürüst ifade edemeyen biri hâline
gelirsek sureta insan kalabilmemize rağmen Samsa’dan çok
B) Otizmli bireyler, çevresindeki insanlarla göz teması kur-
daha vahim bir hâle tutulma ihtimalimiz yüksek görünüyor.
makta ciddi zorluk yaşar.
C) Otizmle ilgili ilk çalışmalar 1900’lü yıllarda yapılmıştır. 7. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
D) Otizmin kalıtımla ilgili olduğu düşünülmektedir. A) Çevirmen sözcük seçiminde tercihini çeviri yaptığı toplu-
E) Otizmin görülme sıklığı artmaktadır. luğa göre belirler.
B) Edebî eserin çevirisinde tercih edilen ifadeler eserin ta-
mamını etkiler.
C) Çeviride tercih edilen sözcükler okuyucunun zihninde te-
mel anlamıyla belirir.
D) Okuyucu, eserin yazıldığı dildeki sözcüklere de hâkim ol-
malıdır.
E) Eserde olayların gidişatına göre sözcükler farklı anlam-
larla çevrilebilir.
6. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisiyle otizm
8. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Samsa’dan
arasında ilişki kurulamaz?
daha kötü bir duruma düşmeyi önleyecek şartlardan biri
A) Çamaşır makinesinin dönüşünü saatlerce izleyen bir ço- değildir?
cuk, dünyadan bihaberdi.
A) Kendisini ifade etmek için sözcükleri etkin şekilde kulla-
B) Herkes oyun oynarken ben bir türlü bu oyunlara katıla- nabilmek
mazdım.
B) Okuduğu eserlerden faydalanarak fikir hayatını geliştire-
C) Olaylara herkesten farklı açıdan bakar, yoğunlaştığı işle bilmek
saatlerce uğraşırdı.
C) Yaşadığı dönemin kültürel şartlarına uyum sağlayabilmek
D) İlk kelimemi beş yaşında söylemişim, ilk cümlemi yedi ya-
D) Yazın hayatında etkili ve iz bırakacak eserler bırakabilmek
şında kurmuşum, uzun cümlelerde hâlâ zorlanırım.
E) Sözcüklerin fikirlerin oluşmasındaki öneminin farkına va-
E) Sosyal yönü çok kuvvetliydi ama onu ders çalışırken gö-
rabilmek
ren yoktu.
134