Page 178 - Felsefe - 10 | Beceri Temelli
P. 178

76          FELSEFE 10                                       Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
















                                                              İnsan özgür doğar oysa her yerde zincire vurulmuş-
                Her kim ki hak kavramının müspet olması gerekti-  tur. Falan kimse kendini başkalarının efendisi sanır
                 ği yolundaki peşin kanaatten hareket eder ve onu   ama böyle sanması, onlardan daha da köle olmasına
                 tanımlamaya girişirse bir sonuca varamaz çünkü   engel değildir. Bu değişme nasıl olmuş? Bilmiyorum.
                 o bir gölgeyi kavramaya çalışmakta, bir hayaleti   Bunu yasallaştıran nedir? İşte bu soruya karşılık
                 takip etmekte ve var olmayan bir şeyi aramakta-  verebilirim, sanıyorum.
                 dır. Tıpkı özgürlük kavramı gibi hak kavramı da   Sadece kaba gücü ve bu güçten çıkan sonucu
                 menfidir, muhtevası safi olumsuzlamadır (nefiydir).   düşünmüş olsaydım şöyle derdim: Bir ulus boyun
                 Haksızlık kavramı ve en geniş anlamda zarar ver-  eğmeye zorlanır da boyun eğerse iyi eder, boyun-
                 meye ve dolayısıyla laesioya (haksızlık, zarar, sal-  duruğunu silkip atabilecek olur da atarsa daha iyi
                 dırı) denktir. İmdi böyle bir zarar bir kimsenin ya   eder. Çünkü özgürlüğünü kendisinden hangi hakka
                 şahsını, malını mülkünü ya da şeref ve haysiyetini   dayanarak almışlarsa yine o hakka dayanarak geri
                  etkileyebilir. Bu yüzden insan haklarını tanımlamak   almasında ya bu davranışı haklıdır ya da özgürlüğü-
                  kolaydır, herkes kimseye zarar vermeyen şeyi   nün elinden alınması haksızdır. Ama toplum düzeni
                  yapma hakkına sahiptir.                      bütün öbür hakların temeli olan kutsal bir haktır.
                                                               Bununla birlikte hiç de doğadan gelme değildir,
                     Arthur Schopenhauer, “Hukuk, Ahlak ve Siyaset   sözleşmelere dayanmaktadır.”
                            Üzerine” adlı eserinden alıntılanmıştır.
                                                                         j. j. Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” adlı
                                                                                   eserinden alıntılanmıştır.












                                                               Bir kimse bir şeyi yapmaya veya buna katlanmaya,
                 Tarihsel durumlar değişir. Puta tapar bir toplumda   salt böyle yapması onun hakkında hayırlı olacaktır
                                                               diye, onu daha mutlu kılacaktır diye. Başkalarının
                 insan; köle, derebeyi ya da işçi olarak doğabilir.   fikirlerine göre böyle yapmak akıllıca ya da hatta
                 Bu insan için değişmeyen bir zorunluk varsa o da   doğru olacaktır diye haklı olarak zorlanamaz.
                 şudur: Dünyada yaşamak, bir iş görmek, başkaları   Bunlar serzenişte bulunmak, onunla tartışmak, onu
                 arasında bulunmak, olumlu olmak... Sınırlar ne öz-  ikna veya ondan rica etmek için haklı nedenler-
                 neldir ne de nesnel, daha doğrusu hem öznel hem   dir fakat o yine başka türlü yaptığı takdirde onu
                 de nesnel bir yüzleri vardır. Nesneldirler çünkü   zorlamak veya herhangi bir kötülüğe uğratmak için
                 her yerde görülebilir ve tanınabilirler. Özneldirler   haklı bir neden oluşturmazlar. Bunun haklı olabil-
                 çünkü yaşanmışlardır. Yaşanmamışlarsa hiçbir şey   mesi için onun yapmamasını istediğimiz davranışın
                 değildirler yani insanoğlu onları yaşamamışsa   bir başkasına zarar vereceği saptanmış olmalıdır.
                  onlara bakarak kendini özgürce tanımlamamışsa   Herhangi bir bireyin davranışından topluma karşı
                  hiçbir şey değildirler.                       sorumlu olabileceği kısım, o hareketin başkalarını
                                J. P . Sartre, “Varoluşçuluk” adlı   ilgilendiren kısmıdır. Yalnız kendisini ilgilendiren
                                    eserinden alıntılanmıştır.  kısmında onun bağımsızlığı hak olarak mutlaktır.
                                                                Kendisi üzerinde, bizzat kendi vücudu ve beyni
                                                                üzerinde birey başına buyruktur.
                                                                             J. S. Mill, “Özgürlük Üstüne” adlı
                                                                                   eserinden alıntılanmıştır.
















          176
                                                                        Hazırlayan: Eda KARAASLAN, Sarper Serkan AVCI
   173   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183