Page 35 - Tarih - 10 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 35
15
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TARİH 10
2. ÜNİTE > Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti Kazanım 10.2.2: Osmanlı Beyliği’nin kuruluşu hakkında ileri sürülen çeşitli nazariyeleri analiz
(1302-1453) eder.
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi Alan Becerileri: Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Etkinlik İsmi KURULUŞ TARTIŞMALARI 20 dk.
Amacı Osmanlı Devleti’nin kuruluşu hakkındaki tartışmaları analiz edebilme. Bireysel
Yönerge Metinleri ve görselleri inceleyerek soruları cevaplayınız.
1910’da İstanbul’da gazetecilik ve öğretmenlik yapan ilahiyatçı H. A. Gibbons’a
göre Osmanlılar, Türk ve Müslüman olmaktan öte “Avrupa medeniyeti” ile yani
Bizans ile karşılaşmaları dolayısıyla bu başarıyı sağlamlaştırmışlardır. Avrupa’nın
içinde bulunduğu kaos ortamından istifade ederek yönetim sanatını öğrenmişler,
kadınların örtünmesinden savaşlarda istilacı bir politika izlememeye kadar birçok
özelliklerini bu medeniyetten almışlardır. Pagan iken sonradan Müslüman olmuş-
lar, Avrupalılarla karışarak Osmanlı melez ırkını ortaya çıkarmışlardır. Gibbons
bu iddialarını İslam ve Türk kaynakları dışındaki kaynaklara dayandırır.
M. Fuad Köprülü, 1934 yılında Fransa’da yaptığı konuşmada öncelikle Gib-
bons’un ihmal ettiği ve yok saydığı Osmanlıların Türk geçmişini detayları ile
anlatır. Beylikten devlete giden süreci anlamak için takip edilmesi gereken çok
faktörlü (coğrafi, siyasi, dinî, iktisadi, etnik, toplumsal faktörler ve hatta bizzat
şahıs faktörü) analiz yönteminden bahseder. Türklerin Gibbons’un iddia ettiği
gibi bir ‘türedi’ olmayıp Anadolu’da önceden beri var olduğunu vurgular.
Alman Türkolog Paul Wittek, Köprülü’den hemen sonra Londra’da bir dizi ko-
nuşma yapmış ve bunlar bir kitap olarak yayımlanmıştır. Wittek, Osmanlıların
Bizans ile karşılaşmasını çok önemser. Ona göre bu karşılaşma, Osmanları yavaş-
latmış ve ayağı yere basan bir ilerlemeye mecbur etmiştir. Bu durum Osmanlıların
teşkilatlanarak ve çevresiyle güçlü bir bağ kurarak ilerlemesini sağlamlaştırır. Ahi
teşkilatı ve ilmiye sınıfının ortaya çıkışı bunun göstergesidir. Wittek, Osmanlıla-
rın “gaza” ilkesi ile Hristiyanlarla savaşıp insanları arkasından sürüklediğini ve
Anadolu’da meşruiyetini sağladığını söyler.
Halil İnalcık, Wittek’in gaza teorisini geliştirir. Osmanlılar içerisinde gaza ile
uğraşan bir kesim şüphesiz vardır ama bu, bütün beyliği kapsayan bir durum
değildir. İnalcık’a göre kuruluşu açıklayan asıl unsur, Osman’ın stratejist kişiliği
ve Osmanlıların içerisine dahil olduğu beylikler sistemidir. Osmanlı’nın kuruluş
yıllarının kronolojisini, çok farklı kaynak ve yöntemler kullanarak tespit etmeye
çalışan İnalcık, ilk dönem kaynaklarını titizlikle inceler, alan araştırmasına çıkıp
bilgileri test eder ve aynı dönemde yazılmış Rumca vb. kaynakları kullanarak bil-
gi birikimini zenginleştirmeye çalışır. Sonuçta kaynakların yokluğuna değil, nasıl
okunması gerektiğine dair yöntemler geliştirir.
Paul Lindner, antropolojik yöntem ve kavramları kullanmak suretiyle yaptığı
analizlerde Osmanlıların Orhan Gazi Dönemi’nin ortalarına kadar yağma ile
geçindiklerini ve sonrasında yerleşikliğe geçerek kendilerini diğer beyliklerden
ayırt edebildiklerini söylüyor. İlk dönemlerde birçok Hristiyan unsurun orduda
ve yönetimde bulunmasını gaza ruhuna aykırı gören Lindner, bu sebeple Wit-
tek’in gaza teorisini eleştiriyor hatta “İslam’dan çok Şamanizmin savaşçıları” ni-
telemesinde bulunuyor.
35