Page 529 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 529

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10           257

             7.ÜNİTE> Anı (Hatıra)     Kazanım A.4.3: Metin ile metnin konusu, amacı ve hedef kitlesi arasında ilişki kurar.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi, Bilgi Okuryazarlığı Becerisi  Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                          Hedef Kitle                                      20 dk.
             Amacı      Metin ile metnin konusu, amacı ve hedef kitlesi arasında ilişki kurabilmek.            Bireysel

              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                            Mustafa Kemal ve Falkenhayn
               (…)

               Alman cephesinden İstanbul'a döndüğüm zaman, 7. Ordu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa ile Ge-
               neral Falkenhayn'ın arasının açılmış olduğunu haber almıştım. Sebeplerini araştırınca, Mustafa Ke-
               mal Paşanın tamamıyla haklı olduğunu anladım.
               Mustafa Kemal Paşa, Ordu Kumandanlığına ait yetkilerini tamamıyla muhafaza etmek istiyor; hal-
               buki von Falkenhayn, hatta kolordu kumandanlarına karşı bile yapılamayacak biçimde 7. Ordu iş-
               lerine müdahale etmeye kalkışıyordu. Mesela Mustafa Kemal Paşa, kendisine tahsis edilmiş olan
               bölge içindeki Arap işlerine doğrudan doğruya müdahale etmek isteyen Falkenhayn'a, buna yetkili
               olmadığını ve bu işlerin ancak ordunun görev ve yetkisi içinde bulunduğunu bildiriyordu. Özellikle
               Falkenhayn'ın Arapların ruhi halleriyle katiyen bağdaşamayan bazı görüşmelerinin ve icraatının, va-
               tanın çıkarlarına karşı olan kötülük derecesini takdir eden Mustafa Kemal Paşa, Alman generalinin
               kudreti dışındaki işlerle uğraşmasına kesinlikle engel olmak istiyor ve bu yolda, Ordu Kumandanlı-
               ğının kendisine verdiği yetkiye dayanıyordu.

               İşte Ekim 1917 ortalarında İstanbul'dan Halep'e geldiğim zaman, Suriye'deki genel durum bu mer-
               kezde idi. Mustafa Kemal Paşa ile o sırada uzun uzadıya görüşmelerde bulunduk. General Falken-
               hayn'ın, memleketin başına Allah tarafından en son bir bela olmak üzere yaratıldığına karar verdik.
               Mustafa Kemal Paşa, bu adamın maiyetinde katiyen hizmet edemeyeceğini anlıyor; ben de General
               Falkenhayn Suriye'de bulundukça, üç sene içerisinde orada kurduğum nüfuzun kaybolacağına ve
               bundan memleket için giderilemeyecek kötülükler meydana geleceğine inanmış bulunuyordum.
               Bari Filistin cephesindeki harekâtın idaresinde kudret göstereceğine emin olsa idik, diğer kusur-
               larını affederdik. Fakat, gerek benimle ve gerek Mustafa Kemal Paşa ile yaptığı fenni görüşmeler
               sırasında akıllara hayret verecek öyle fikir ve görüşler ileri sürüyordu ki; bu gidişle en son ümidin de
               kaybolmaya başladığını görüyorduk.
               Nihayet Mustafa Kemal Paşa ile bir iki acı haberleşmeden sonra Mustafa Kemal Paşa, Ordu Kuman-
               danlığından istifa etti ve İstanbul'a döndü. Kendisinden sonra benim de kesinlikle istifa edeceğimi
               ve ancak, o sırada Suriye'ye geleceğini bildirmiş olan Enver Paşanın oraya varmasını beklediğimi
               Mustafa Kemal Paşaya söyledim. Kararım pek kesindi. Fakat sonradan Şam'a gelmiş olan Enver Paşa
               o kadar rica etti, Beyrut, Suriye ve Halep valileri Azmi, Tahsin ve Bedri Beyler o derece üstüme
               düştüler ki, daha bir müddet için Suriye'yi terk etmemeye mecbur oldum. Mustafa Kemal Paşa bu
               hareketimden dolayı bana gücenmişti. Fakat sonradan kendisini ikna ettim ki, o zamanki durum
               beni son bir fedakârlığa daha mecbur etmişti. Bununla beraber bir ay sonra Kudüs'ün, yalnızca Fal-
               kenhayn'ın hatası yüzünden boş yere düşmesi, bende karşı koyma imkânı bırakmadı ve İstanbul'a
               dönmeme sebep oldu.
               (…)

                                                                                    Cemal Paşa, Hatıralar







                                                                                                   527
   524   525   526   527   528   529   530   531   532   533   534