Page 555 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 555

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10           270

             7.ÜNİTE> Anı (Hatıra)     Kazanım A.4.7: Metnin üslup özelliklerini belirler.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi   Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                      Sait Adında Bir Balık                                25 dk.
             Amacı       Metne ve yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyebilmek.            Bireysel


              Yönerge  Anılar; öykü, roman, gezi yazısı, deneme gibi edebi türlere kaynaklık edebilir. Salâh Birsel’in anı
                     türünden de yararlanarak yazdığı “Sait Faik” adlı metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplan-
                     dırınız. (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                      Sait Faik
              Sait Faik, Beyoğlu’nda çokluk ikindi üstleri görünür, gece yarılarına kadar da oradan çıkmaz. Bir
              kahveye dalar. Sonra bir sergi, geceleri sinema, pek pek bir tiyatro… Cumartesi, pazarları ise ada-
              cığına sığınır. Kendi köyünü, köyünün insanlarını, balıklarını, Sivriada’nın Kaşıkadası’yla giriştiği
              komşuculuk oyununu anlatır.

              Bu öyküleri düzmek için yanaştığı her insana hemencecik el atmaz, onları kavun alıyormuş gibi
              iyice tartar, koklar ve öykü olabilecek bir yan bulduktan sonra onlara kucak açar. Çünkü ona göre
              her insanın içinde öykü bulunmaz. Yazara düşen iş, içinde öykü taşıyan insanı kıstırmaktır. Bir kez
              kıstırdıktan sonra da elini uzatıp onun içinden öyküyü çekip çıkartmaktan başka bir iş kalmaz.
              Sait, bu öykü anlayışını bir gün Çiçek Pasajı’nda Tahir Alangu’nun da bulunduğu bir toplulukta çok
              canlı bir biçimde dile getirir. Tahir Alangu ve arkadaşlarına “Ne cıbıl heriflersiniz siz, size bir ıstakoz
              ısmarlayayım da mideleriniz bayram etsin!” sözünü bağışlamıştır. Sonra da pasajın o ünlü ıstakoz-
              cusunu çağırıp ıstakoz ısmarlamıştır. “İyi olsun ha!” demeyi de savsaklamamıştır. Istakoz gelmiş, Sait
              bıçağı eline almış, hayvancağızın şurasını burasını tırtıklamıştır:

              - Yaramaz bu. Daha iyisini getir!
              Istakozcu söylenecek olmuştur. Ama Sait:
              - Parasıyla değil mi? İyi olacak!
              Yeni gelen ıstakoz da aynı biçimden inceden inceye gözden geçirilir:

              - Haa, bak bunda iş var!
              Sait elini kolunu sıvayıp ıstakozu çıtır çıtır da kırmıştır. Koca, koskoca bir tabak dolusu bembeyaz et
              de salına salına ortaya çıkmıştır. Kendisinin gevezelik ettiğini sanan ama bir kayık tabak ıstakoz etini
              karşılarında görünce şaşıran Tahir Alangu’ya şöyle demiştir:
              İşte böyle. Kimi insanların içi koftur. Hiçbir şey çıkarılamaz. Kimileri de işte böyle doludur. Öykü-
              cülük işi bunu bulmaktır.
              (…)

                                                                         Salâh Birsel, Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu


             1.  Bir metin yazarın üslubuyla ilgili ipuçları verebilir. Buna göre okuduğunuz metinden yazarın üslu-
                 buyla ilgili ne tür çıkarımlarda bulunabilirsiniz? Açıklayınız.















                                                                                                   553
   550   551   552   553   554   555   556   557   558   559   560