Page 551 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 551

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10           268

             7.ÜNİTE> Anı (Hatıra)     Kazanım A.4.7: Metnin üslup özelliklerini belirler.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi   Alan Becerileri: Okuma Becerisi

             Etkinlik İsmi                        Yazar Ve Üslup                                     25 dk.
             Amacı       Metinde yazara özgü üslup özelliklerini belirleyebilmek ve üslubun metne katkısını tespit edebilmek.            Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                 İlk Neşredilen Yazım
               (…)
               Ertesi sabah erkenden evden çıktım. Zühdü Efendi isminde akrabadan daha yakın baba yerinde
               bildiğim bir zatla karşılaştım. Onunla beraber Şehzadebaşı’na kadar geldik. Birer çay içmek üzere
               yüksek bir kıraathaneden içeriye girdik ki ömrümde ilk defa olarak böyle bir şey oluyordu. Yalnız
               başıma olsam giremezdim. Şalvarlı bir garson, elinde gazeteler, geldi. Derhal Tercüman-ı Hakîkat'a
               sarıldım. Göz gezdirdim yok.

               Ben zaten biliyordum! Humboldt'da da öyle oldu. Neşredilmeyecek. Keşki Kirkor'a bunu söyleme-
               seydim, beni matbaaya kadar yormazdı. Kalkdık. Bâyezid'de ayrıldık. Doğruca "Kirkor"a girdim.
               Benden evvel o söyledi:

               Konulmamış!
               Artık coştum. "Humboldt" hâdisesini anlattım. Dedi ki:
               — Belki kaybolmuştur!..
               — Nasıl olur?

               — Matbaa bu!... Yüz kişi girer. İki yüz kişi çıkar. Yazı masaları gözlerinde kalır. Mürettibhânede yır-
               tılır.. Türlü türlü karışıklıklar olur vesselam!
               — Ya!.. Bu mürettibhâne başka bir yerde midir?

               — Hayır., oradadır. Mürettibler burada bulunurlar.
               Göz göz kasaları, bu gözlerin içinde ayrı ayrı böyle dökme harfler vardır. Oradan alıp alıp dizerler,
               sütun yaparlar. Sütunları yan yana getirirler. Sayfa yaparlar, sonra bağlarlar, makineye koyup basarlar.
               Bu tariflerden bir şey anlamıyordum. Yalnız:

               — Ne kalın kafalıymış! demesin diye dinliyordum.
               Ertesi günü cuma idi. Evden çıkmadım, çalıştım. Akşam üzeri idi ki Zühdü Efendi bize uğradı. Vali-
               deyi tebrik ediyordu. Ben yandaki odadan işitiyordum.

               Diyordu ki:
               Gazeteyi mahsus getirdim.
               Yüreğim hopladı. Gazete!..
               Yavaş yavaş kalktım. Odadan içeriye girdim. Zühdü Efendi gazeteyi göstererek beni de tebrik etti.
               Ey yazı dünyası!... Sen hiç böyle bir mesûd gördün mü acaba?..


                                                                          Ahmet Râsim, Muharrir, Şair, Edib


               Kelime dağarcığı:
               neşretme: Yayımlama.





                                                                                                   549
   546   547   548   549   550   551   552   553   554   555   556