Page 549 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 549
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 267
7.ÜNİTE> Anı (Hatıra) Kazanım A.4.6: Metnin görsel unsurlarla ilişkisini belirler.
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi Alan Becerileri: Okuma Becerisi, Yazma Becerisi
Etkinlik İsmi Anılara Yolculuk 20 dk.
Amacı Metnin görsel unsurlarla ilişkisini belirleyebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyup soruları metne göre cevaplandırınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Canım Anneme Anneler Günü’nde Bir Hatıra
Hediyenin en kişisel olduğu gün, anneler günüydü. Anneler gününde akla ne geliyorsa alınabilirdi.
Elbise, koku, ayakkabı, terlik, cüzdan, krem, oje, tencere, tava, kolye, broş, yaka iğnesi sık alınan
hediyelerdendi. Annelere Anneler Günü’nde ne istediği genellikle sorulurdu. Alışverişe anneleriyle
çıkmaya alışmış çocuklar, yanlarında anneleri olmadan hediye almaya bayılırlardı. Bazı çocuklar
günler önceden para biriktirip bazıları doğrudan babalarından isterlerdi.
Çocuklara para biriktirmek öğretilirdi, eğitimine önem verilen bir çocuğun bir kumbarası olur, buna
düzenli para atılması sağlanmaya çalışılırdı. Dönemin en ünlü kumbarası; üzerinde bir bankanın
arması olan yassı, silindir biçiminde, metalden yapılmış bir kumbaraydı. Bir tarafında bozuk para
atılan ince uzun bir yarık bulunur, çocuklar buraya düzenli olarak beş on kuruş atmaya alıştırılırdı.
Öbür tarafında yuvarlak bir delik vardı. Buradan rulo yapılmış kâğıt para atılırdı. Belli aralıklarla
kumbara bankaya götürülür, altında bulunan kilit açılır ve o yılların hemen her anne babasının yap-
tığı gibi çocuk için açılmış olan banka hesabına yatırılırdı. Sağlam, kırılmayan, kolay açılmayan, bu
nedenle çocuklar için ümitsiz bir kumbaraydı. Kimileri cımbızla rulo şeklinde kâğıt paraları çıkar-
maya çalışırlar, binde bir başarılı olurlardı.
Harçlıklarından biriktirdikleri paralarla annelerine hediye almanın daha doğru bir davranış olduğu
çocuklara öğretilirdi. Çocuk cumartesi gününden ya da çok önceden annesine hediye alır, bunu bir
sürpriz hâline sokmaya çalışır ama anneler her zaman ne alındığını bilirler ve bu yüzden yeteri ka-
dar şaşırmazlardı. Anneler Günü’nde anneye hediyenin yanında çiçek de verilebilirdi. Bazen bahçe-
den toplanır, bazen çiçekçiden alınırdı. Dönemin klişe fikirlerinden biri, önemli olanın hediye değil
anneyi hatırlamak olduğuydu ve bunu bir demet kır çiçeğiyle yapabilirse de anne ufak da olsa bir
hediye beklerdi. Bazı yaratıcı çocuklar annelerine şiir yazarlar, resim yaparlar, hediyelerini bunların
eşliğinde verirlerdi. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklar için bu, çok coşkulu bir işti. Anneye sarı-
lırlar, öperler, anne defalarca teşekkür eder, bazı aileler Anneler Günü’nde topluca gezmeye giderler,
bazıları seremoniyi kısa kesip hayata kaldıkları yerden devam ederlerdi. O gün bütün gazetelerde
Anneler Günü’nün nasıl doğduğunu anlatan yazılar bulunur, annelerin bu önemli günü kutlanırdı.
70’lerin anneleri kendilerini hep yok saydılar. Var olan toplumsal düzenin yılmaz bekçileri olan an-
neler, Anneler Günü’nde de kendi arzu ettikleri kişisel nesnelerden çok ailenin ve evin ihtiyacına
yönelik şeyler istediler. Pasta tenceresi, yeni çıkan bir mutfak aleti, holde duran eskimiş halının yeri-
ne konacak küçük bir halı, misafir gelince çıkarılacak doğru dürüst bir battaniye annelerin Anneler
Günü hediyesi olarak istedikleri şeyler arasındaydı. Ama çocuklar bunların yerine yerli de olsa par-
füm, ayakkabı, bluz almak isterlerdi. Evin içi annenin dünyasıydı. Eve alınan eşyalar annenindi. Oysa
Babalar Günü’nde babaya evin ihtiyacı olan bir şeyi almak pek akla gelmez. Gelse de doğru olmazdı.
Babalara kravat, gömlek, çakmak ve dolmakalem alınır, orijinal bir hediye seçmek konusunda ço-
cuklar çok zorlanırlardı. Babalar Günü’nün seremonisi çok daha kısa olur, hediye verilir, alınır, teşek-
kür edip öpüşülür ve günlük hayata devam edilirdi. 70’lerin anne babaları pek talepkâr sayılmazlardı.
Ayfer Tunç, Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek
547