Page 653 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 653
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 319
8. ÜNİTE > Haber Metni Kazanım A.4.9: Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Haberin Dili 25 dk.
Haber metinlerinde çoğunlukla bilgi cümlelerinin kullanılma nedenini tespit edebilmek.
Amacı Bireysel
Haber metninde ortaya konulan bilgi ve yorumların metnin amacına uygunluğunu belirleyebilmek.
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Engel Tanımayanlar
Serebral palsi hastalığıyla dünyaya gelen Batuhan yaşıtlarıyla okula bile gidemezken şimdi millî yüzücü.
Doğuştan tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Sare, tıp fakültesini birincilikle bitirerek doktor oldu.
Çocukken çıktığı elektrik direğinde iki kolunu birden kaybeden Yusuf ise ağzıyla çizen bir ressam.
Maltepe Üniversitesi, 3 Aralık Engelliler Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanında hikâyesiyle ilham olan
engellilerin yaşam öykülerini ekrana taşıdı. İşte o bireyler ve ilham veren hikâyeleri:
Milli Yüzücü Batuhan Eruçar
Milli yüzücü Batuhan Eruçar, 27 yaşında, beyin felci olarak bilinen serebral palsili.
(...)
Bir doktor, Eruçar’ın ailesine “Çocuğunuzu yüzdürün.” tavsiyesinde bulundu. İşte bu noktada suyun
akışı değişti. Ancak Adana’da engelli bir çocuğun yüzebilmesi için havuz bile yoktu. Anne Zehra Eruçar
antrenörlük eğitimi aldı, kendi oğlunun yüzme hocalığını yaptı.
Annesi ve babasıyla birlikte kurdukları Atlas Engelliler Gençlik ve Spor Kulübü’nde yıllardır yüzme
dersi de veren Eruçar yıllar içinde 120 madalya, sayısız plaket ve uluslararası ödülün sahibi oldu. Aynı
zamanda lisede bilgisayar teknolojisi bölümünden mezun olan ve belediyede işe başlayan Eruçar’a göre
“Engel, bedenle değil cehaletle oluyor.”
‘Tekerlekli Doktor’ Sare Aydın
Tokatlı Sare Aydın da doğuştan gelen nadir bir hastalık nedeniyle tekerlekli sandalyeyle yaşamak zo-
runda. En büyük hayali ise doktor olmaktı. 11 yaşına kadar okula bile gönderilemeyen Aydın, kara tah-
tanın karşısına geçtiği ilk andan itibaren harikalar yarattı. Sınıflarını atlayarak ilkokuldan mezun oldu.
Liseyi de birincilikle bitirdi. Sıra çocukluk hayalini gerçekleştirmeye gelmişti. Tıp fakültesinden mezun
olan bir engelli olup olmadığını araştırdı, bulamadı. Bir öğretmenin “Bunun yolunu sen neden açmaya-
sın?” sözü cesaret verdi. İlk tercihi olan Tokat’taki Gaziosmanpaşa Tıp Fakültesini kazandığı gibi, eğiti-
mini de birincilikle tamamladı. Dr. Aydın, psikiyatri bölümünde uzmanlığına devam ediyor. En büyük
korkusunun hastalardan yana olmasına rağmen hiç tepkiyle karşılaşmadığını söyleyen Dr. Aydın, “Ben
kendime ‘tekerlekli doktor’ derim. Dışarıdan bakınca benim hayatım zor görünüyor olabilir. Ama öyle
olmuyor. Hiçbir zaman acınası, üzülünesi bir hayat yaşamıyorum. Araba kullanabiliyorum, kendi işleri-
mi halledebiliyorum. Ben Sare’yim. Engelli Sare değilim. Hekim Sare’yim. Tekerlekli doktorum.” diyor.
Ağzıyla Çizen Ressam Yusuf Akgün
Yusuf Akgün de Iğdır’da altı yaşındayken çıktığı elektrik direğinde akıma kapılarak iki kolunu birden
kaybetti. Akgün, “Kendime inanmam gerekiyordu ve bir yarışa girdim. Daha çok çalışmam daha çok
kendimi göstermem gerekiyor. Önce ağzımla kalemi tuttum. Yüzme, atletizm, kickboks, görsel sanatlar-
da tiyatro, resim gibi alanlarda kendimi geliştirdim. Bir şeylere niyetlendiğim zaman yapmak istediğim
her şeyi yaparım.” diyor.
Basından
651