Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 13
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 4
1. ÜNİTE > Giriş Kazanım A.4.2: Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Hayat Edebiyatın İçinde 25 dk.
Amacı Edebî metinlerin ortaya çıkışını, tarihsel dönemle ilişkisini, toplumsal sorunları dile getirmesini açıklayabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Edebiyat ve Hayat
(…)
Edebiyat sadece hayatı (toplumsalı) yansıtmaz, onu anlatmaz; aynı zamanda bir yaşam tarzı önerir.
Böylece yaşam tarzlarını biçimlendirir ve hayata şekil verir. Dolayısıyla hayata katılır. “Her edebiyat
eseri belirli bir dünya görüşünü, inancı, doktrini, ideolojiyi savunur veya bunlara tepkide bulunur.”
(Kösemihal, 1967: 8) temel görüşü, edebiyatı aktif, bilinçli bir girişim olarak resmetmektedir. Edebiyat,
toplumsal varlık olan insana ve onun hayatına öneriler getirmektedir. Önerilerini zaman zaman açık
bir dille zaman zaman sembolik bir dille sunmaktadır. Toplumun yaşantısını belirlemeye çalışmakta,
insanlara kimlik sunmakta ve onlar için yeni bir yaşantı düzlemi oluşturmaktadır (Jusdanis, 1998).
Edebiyatın anlatısına ve önerisine insanlar ve okurlar cevap vermekte gecikmezler. Roman ve hikâyeleri
sadece okumakla kalmayıp eserlerdeki olay ve durumları yaşamaya ve hatta edebî karakterleri kendi
kişiliklerinde yaşatmaya çalışan birçok insana rastlanır. İnsanlar kendi hayatlarını roman kahramanla-
rının hayatlarına benzetmek isterler (Wellek-Warren, 1993: 102). Yahut anlatılan hikâyeyi bizzat kendi
deneyimlerine uygulamak isterler. Bundandır ki edebî anlatının/hikâyenin etkilediği okur dünyası ile
hem anlatılarda hem gerçek hayatta sıkça karşılaşmak mümkündür (Gürbilek, 2004: 19-50). Çünkü
edebiyat, hayatın yaşandığı toplumsal ortamın yaratılmasına, hayatı kuşatan seçenek ve fırsatların be-
lirlenmesine yardımcı olmakta ve hayatın akışında merkez bir rol oynamaktadır (Randall, 1999: 52, 90).
Edebiyat, hayata yön vermesi, yaşam tarzı önermesi noktasında ahlaki ve siyasi bir yön içermekte-
dir. Hatta edebiyatın ahlak ve siyasetle (dünya görüşü, bakış açısı) iç içe olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Edebiyat sosyolojisi, edebiyatın hayattan, hayatın edebiyattan kopuk olmadığı/olamayacağı ilkesinden
hareketle edebiyatın hayatı şekillendirdiği, yönlendirdiği tezini cesaretle işleyebilmektedir. Bu bağlam-
da hayli kabarık bir literatür oluşmuştur. Yeni bir hayat modelini topluma benimsetme, toplumu yeni
(modern) hayata uydurma tezini işleyen onlarca roman, öykü sıralanabilir. Gerek Batı edebiyatında
gerekse Türk edebiyatında bu örnekler hayli kabarık bir yekûna sahiptir. Hem topluma yeni bir bakış
açısı, duygu dünyası, zihniyet önerme hem de yeni bir yaşam tarzı sunma anlamında öne çıkan bu tür
edebiyat eserleri tam anlamıyla ahlaki ve siyasi bir misyonu yüklenmiş ve işlevsel olmuşlardır.
Prof. Dr. Köksal Alver, Edebiyat ve Hayat
Kelime Dağarcığı
doktrin: Öğreti. ideoloji: Siyasal veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına
yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü. literatür: Kaynak. misyon: Görev, amaç.
yekûn: Toplam.
1. İnsanlar kendi hayatlarını roman kahramanlarının hayatlarına benzetmek isterler. Yahut anlatılan
hikâyeyi bizzat kendi deneyimlerine uygulamak isterler. Bundandır ki edebî anlatının etkilediği okur
dünyası ile hem anlatılarda hem gerçek hayatta sıkça karşılaşmak mümkündür. ifadesinden yola
çıkarak yaşadığınız çevrede, okuduğunuz edebî eserlerdeki kahramanlara benzettiğiniz insanlar
var mıdır? Açıklayınız.
11