Page 191 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 191

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11            93

             4.ÜNİTE > Makale  Kazanım A.4.2: Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                        Nereden Nereye?                                20 dk.
             Amacı      Makale türünün ortaya çıkışını ve gelişimini açıklayabilmek.             Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                     Anadolu’ya Yalnız Göçebe Türkler mi Geldi?
              Türkler’in yerleşik yaşayış ve onun faaliyetleri ile yakın bir münasebet kurmalarının bilhas-
              sa Gök Türkler çağında olduğu anlaşılıyor. Bunda şüphesiz Gök Türkler’in bir yandan komşuları
              Çinliler ile yakından temasa geçmeleri, öte yandan kültürü yüksek bir kavim olan Suğdaklar’ı (Soğd)
              Gök Türkler’in uyrukları arasında bulunmaları başlıca âmiller olmuşlardır. Türkler, Suğdaklar’dan
              birçok kültür unsurları aldılar. Buna karşılık Suğdaklar da Türk çoğunluğu içinde Türkleşmeye baş-
              ladılar. XI. yüzyılda onların önemli bir kısmı Türkleşmişti. Çin kaynaklarına göre, Gök Türkler Orta
              Asya’nın siyasi hâkimiyetini ellerine geçirmeden önce, Altay dağlarındaki yurdlarında demircilik
              yapmakta idiler. Bu husus, Bizans kaynaklarında da teyid edilmektedir. 568 yılında Bizans İmparatoru
              Justin’in Batı Gök Türk hükümdarı İstemi Kağan’a yolladığı Zemark’ın başkanlığında bulunan elçilik
              heyeti Mâveraunnehr’e (Sogdian) gelince, birçok Türk ellerindeki demirleri Bizanslılar’a göstererek;
              bundan satmak istediklerini söylemişlerdi. Bazı Türk ellerinin demiri kutsal saydıkları anlaşılıyor.
              Kâşgarlı Mahmud, Kırgız, Yabaku, Kıpçak ve daha bazı Türk ellerinin and içtiklerinde yahut sözleş-
              tiklerinde, demiri ululamak için kılıcı çıkararak yanlamasına öne koyup: “bu, gök kirsün kızıl çıksun”
              dediklerini, bunun da sözünde durmaz isen kılıç kana bulansın, demir senden öcünü alsın, anlamına
              geldiğini söylemekte ve bu ellerin demire karşı saygı duyduklarını yazmaktadır.
              Gök Türkler’in, göçebe olmakla beraber, çiftçiliğe ehemmiyet verdikleri görülüyor. Gök Türk kağanı
              Kapağan (691-716), barış andlaşmasının yapılabilmesi için ileri sürdüğü şartlar arasında -topraklarını
              ektirmek gayesi ile- Çin’den bir milyon kile darı, üç bin aded çiftçilik aleti ve çok miktarda demir iste-
              mişti. Türkler’in tahıl bitkilerinden ilk defa darıyı tanıyıp ektikleri anlaşılıyor. Dilimizdeki tarla sözü-
              nün tarığ-lak (yani darı biten yer)dan gelmesi de bunu gösteriyor. Darının arpa ve buğdaya nazaran
              daha kısa bir zamanda bitmesi onun tercih edilmesinde başlıca sebep olsa gerektir.
              (…)

                                                        Faruk Sümer, Anadolu’ya Yalnız Göçebe Türkler mi Geldi?


              Kelime Dağarcığı
              âmil: Etken, etmen, sebep, faktör.



             1.  Makale türünde yazılmış olan bu metin, dil ve anlatım yönünden yazıldığı dönemin hangi özellikle-
                rini yansıtmaktadır? Metinden örnek vererek açıklayınız.



















                                                                                                   189
   186   187   188   189   190   191   192   193   194   195   196