Page 358 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 358

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12          177

              7.ÜNİTE> Söylev (Nutuk)    Kazanım A.4.2: Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi

             Etkinlik İsmi                      Bengi Söylevin İzinde                                25 dk.
                                                                                                     Bireysel
             Amacı      Söylev türünün ortaya çıkışını ve söylevin dönem ile ilişkisini açıklayabilme.

              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                                Kül Tiğin Abidesi’nden

             Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağanı, bu zamanda oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa
             küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, güneydeki şadpıt beyleri, kuzeydeki tarkat,
             buyruk beyleri, Otuz Tatar, … Dokuz Oğuz beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: 
             Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun
             içindeki millet hep bana tâbidir. Bunca milleti hep düzene soktum. O şimdi kötü değildir. Türk kağanı
             Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur.
             (…)
             Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak
             milleti öylece yaklaştırırmış.
             (…)

             Tatlı sözüne, yumuşak ipek kumaşına aldanıp çok çok, Türk milleti, öldün; Türk milleti, öleceksin!
             Güneyde Çogay ormanına, Tögültün ovasına konayım dersen, Türk milleti, öleceksin!

             Orda kötü kişi şöyle öğretiyormuş: Uzak ise kötü mal verir, yakın ise iyi mal verir diyip öyle öğretiyor-
             muş. Bilgi bilmez kişi o sözü alıp, yakına varıp, çok insan öldün! O yere doğru gidersen Türk milleti,
             öleceksin! Ötüken yerinde oturup kervan, kafile gönderirsen hiçbir sıkıntın yoktur. Ötüken ormanın-
             da oturursan ebediyen il tutarak oturacaksın.
             Türk milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık tokluk düşünmezsin. Bir doysan açlığı düşünmez-
             sin. Öyle olduğun için beslemiş olan kağanının sözünü almadan her yere gittin. Hep orda mahvoldun,
             yok edildin. Orda, geri kalanınla, her yere hep zayıflayarak ölerek yürüyordun. Tanrı buyurduğu için,
             kendim devletli olduğum için kağan oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep toplattım. Fakir mil-
             leti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu sözümde yalan var mı?
             Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini
             yine burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin. 
             (…)

                                                                           Muharrem Ergin, Orhun Abideleri
             Kelime Dağarcığı:
             tabi: Bağımlı.

             1. Türk edebiyatının ilk söylevi kabul edilen bu metne bakarak metnin yazıldığı döneme dair hangi
                çıkarımlarda bulunabilirsiniz?













                                                                                                   357
   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363