Page 240 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 240

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9        123

                                     Metindeki çatışmaları belirler.
             6.ÜNİTE > Tiyatro    Kazanım A.3.4.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                  DRAMATİK KURGUDA ÇATIŞMA                             20 dk.
             Amacı      Tiyatro metnindeki çatışmadan hareketle insan, toplum ve değişim üzerine çıkarımlar yapabilmek.  Bireysel


             Yönerge  “Fazilet Eczanesi” adlı metni okuyunuz ve soruları bu metne göre cevaplayınız.

                                                FAZİLET ECZANESİ

               (...)
               RECAİ: (Naciye’ye) Ne oldu sizin tahliye meselesi hemşire hanım?

               NACİYE: Temel ruhsatını almış. Projeyi de tasdikten geçirdi.
               RECAİ: (Ünal’a) Ne yapacakmış sizi çıkarıp?
               ÜNAL: Blok apartman dikecekmiş.

               RECAİ: İki daire yapsa her kata. İkişer bin de alsa her daireden. Eder mi sana mahiyye 16 bin lira.
               Altına da dükkân yapar artık. (Yusuf bir şişe ve paketle laboratuvardan gelir.)

               YUSUF: Bankalara kiralayacakmış.
               NACİYE: (Refet’e) Rapor gönderip mehil istemekle dava kazanılır mı, Refet Bey?
               REFET: Kanun vermiş mi sürünceme hakkını? Uğraştırırız hiç olmadı. Bir şene bir senedir. Kim öle
               kim kala.
               LEMAN: Elin yabanı kurmuş karşı mahalleye modern lüks eczaneyi, bütün raflar pırıl pırıl dizi dizi
               Avrupa ilaçları.

               SADETTİN: (Leman’a) Şu havanı görüyor musun Leman Hanım, şu havanı? Bir de şu teraziyi. Ecza-
               cılığın anası evladı, olmuşu olacağı, namusu haysiyeti budur işte. Yoksa selefon ambalajlı cicili bicili
               kutularla vitrin avcılığı değil. Değil mi öyle Recai Bey? Değil mi tapucu?
               RECAİ: Ona ne şüphe?

               SADETTİN: (Havanı ezerek) Ne anladım ben dozaj makinası ile yapılan ilaçtan. Sade toz ezmez bu
               havan. El ayasının sıcaklığı ile insan sevgisi de karışır ilacın terkibine.

               SADETTİN: Her nabza ayrı şerbet, her bünyeye ayrı ilaç. Böyle feyz aldık biz Mehmet Refi Bey ho-
               camızdan.

               RECAİ: Nur içinde yatsın.
               SADETTİN: Amerikan bünyesine uygun ilaç Türk bünyesine uygun gelir mi?
               RECAİ: Tegaddi sistemlerinin farkı.
               SADETTİN: Canını sevsinler senin. Bir kere de itiraz etsene Allah’ın kulu. Şimdi diploma filan da
               sormuyorlar biliyor musun?

               RECAİ: Toptancıya bir telefon. Değil mi? 100 adet C vitamini, 50 tane terramisin, 25 tane diyostin.
               Al sana eczane.

               SADETTİN: Bir sürü de simsar türedi arada. Fabrikadan alıp dükkânlara satarak zengin oluyorlar.
               LEMAN: Bu müteahhit Tahsin Bey de öyle imiş.

               (...)
               SADETTİN: Bugün var, yarın yok, insan dediğin. Ama bak eczane, insanlar ölse de eczane durur.



                                                                                                   239
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245