Page 10 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | Çalışma Defteri 3
P. 10

Açık Uçlu Sorular



        I. Yeni Hareketi


        1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet “Garip” adında bir şiir kitabı yayımlar. Hem eserin adı hem de şiirleri
        garip karşılandığı için, şairlere “Garipçiler” adı verilir.


        Garipçiler, eski edebiyatın getirdiği her şeyden kurtulmak ister. Şiirde resmi ve musikiyi kullanmak istemezler. Şiir için

        özel bir dil kullanmanın gereksiz olduğunu savunurlar. Şiir için günlük konuşma dilini yeterli görürler. Garip şiiri, halkın
        içinde yaşayan sıradan tipleri konu edinir. Aşk, hürriyet, sokak satıcısı, insan, yaşama sevinci şiire konu olmuştur. Garip
        şiiri; ölçüye, kafiyeye, edebî sanatlara, resme, musikiye ve şairaneliğe karşıdır.


        II. Yeni Hareketi


        Türk şiirinde 1954 yılından sonra görülmeye başlayan şiir hareketidir. Garip’in sonu, İkinci Yeni’nin başlangıcıdır. İkinci
        Yeniciler bir sonraki kuşağın şairleridir. Garip akımının şiir anlayışına tepki olarak doğmuştur.


        İkinci Yeni şiirinde anlaşılırlık yerine kapalılık, somut yerine soyut kavramlar gelmiştir. Biçime ve imgeye öncelik veren bu
        anlayış, konuşma dilinden ve halk dilinin ortak değerlerinden uzaklaşmıştır. İkinci Yeni şairleri; şiiri, çağrışım yönünden

        zenginleştirmekle beraber toplumdan geniş ölçüde uzaklaştırmıştır. Bu şairler şiirde benimsedikleri dille, yaşanan ger-
        çekler arasındaki bağlantıyı koparmıştır. Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever, İlhan Berk, Ece Ayhan, Sezai Karakoç,

        Ülkü Tamer gibi sanatçılar İkinci Yeni şairi olarak tanınmışlardır.




                           KAPALI ÇARŞI                                       GÖĞE BAKMA DURAĞI


          Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
          Sandık odalarında;                                     …
          Senin de dükkânın öyle kokar işte.                     Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
          Ablamı tanımazsın,                                     Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
          Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;                  Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
          Bu teller onun telleri,                                Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
          Bu duvak onun duvağı işte.                             Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
          Ya bu çamurdaki kadınlar?                              Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
          Bu mavi mavi,                                          Bana dönesin diye bir bir kapattım
          Bu yeşil yeşil fistanlı...                             Şimdi otobüs gelir biner gideriz
          Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?                  Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
          Ya bu pembezar gömlek?                                 Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
          Onun da bir hikâyesi yok mu?                           Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
          Kapalı çarşı deyip geçme;                              Durma kendini hatırlat
          Kapalı çarşı,                                          Durma göğe bakalım
          Kapalı kutu.







                                      I. METİN                                                                                                                  II. METİN


                                            ORTAÖĞRETİM     10 TDE - 12
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15