Page 219 - DEFTERİM TARİH 10
P. 219
7. ETKİNLİK: Aşağıdaki metinden hareketle soruları cevaplayınız.
“(…) İstanbul’un Türklerce alınması sonucu Ortaçağ kapanmış, bir
yenisi olan Yeniçağ insanlığa açılmıştır. Avrupa’da Tuna ve Sava ır-
maklarına, Asya’da Fırat ve Toroslara kadar yayılan memleketleri
zaptedip, çok genişleyen ve iki kıtanın birleştiği yerde Doğu Roma
imparatorlarının payitahtını fethederek bu iki parçayı birbirine bir-
leştiren Osmanlı Devleti, artık gerçekten bir imparatorluk olmuş-
tur. İstanbul’u aldığından dolayı kendisine “Fatih” ünvanı verilen II.
Mehmet zamanında Osmanlı İmparatorluğu tamamen kurulmuştur.
Türklerin İstanbul’u fethetmeleri ile, 1000 sene kadar sürmüş olan
Doğu Roma İmparatorluğu ortadan kalkmıştır. İstanbul’un Türklere
geçmesi ve Bizans Devleti’nin yıkılması üzerine Bizans’tan kuvvet
alarak yaşayan Mora Despotluğu ve Trabzon Pontus Devleti gibi siyasî
teşekküllerin de hayatı sona ermiş, Balkanlarda ve Anadolu’da dev-
letin emniyeti sağlanmıştır. Fatih, devletin siyasî gelişmesine paralel
olarak, ticareti artırmış, ekonomik durumu kuvvetlendirmiş, ilim ve
sanatın her kolunda ilerlemeler olmasını sağlamıştır. İstanbul’un Os-
manlı İmparatorluğu’na geçmesinin en mühim sonuçlarından biri de
Türk denizciliğinin kuvvetlenmesidir. İstanbul’u denizden korumak,
Boğazlara hâkim olmak ve deniz ticaretini ellerinde tutmak isteyen
Türkler, bu fetihle kısa zaman içinde donanmaya kuvvet vererek
Karadeniz’i bir Türk gölü hâline getirmişlerdir. Bilgili ve cesur deniz-
cilerin idaresindeki kuvvetli donanmaları ile de bütün Akdeniz’e hâ-
kim olmuşlardır. Kuzey ve Doğu Avrupa’dan gelen ticaret yolları ile
Karadeniz ve Akdeniz arasındaki su yollarının denetimi de Osman-
lıların eline geçmiştir. İstanbul’un fethi İslam dünyasınca da “Feth-i
Mübin” olarak isimlendirilmiştir. İslam’ın şan, şeref ve yüceliği ye-
niden ilan edilmiş ve fethin şerefine çok büyük şenlikler ve gösteriler
yapılmıştır. İslam aleminin bu derece sevince boğulmasının dinî se-
bepleri çok derinlerdedir. Çünkü İstanbul, Müslümanlar için bir ideal
olmuşsa da Emeviler ve Abbasiler zamanında alınamamıştır. Hz. Mu-
hammed, İstanbul’un fethini ve fethi başaracak orduyu saadetle ilan
etmiştir. Böylece İstanbul’un fethi bütün Türk ve İslam tarihinin en
mühim olayını teşkil etmiştir. (…) İstanbul’un fethiyle Batı âlemi, Do-
ğu’dan ümidini kesmiş, Doğu’yla yaptığı ticarî münasebetlerden elde
ettiği menfaatlerini başka sahalarda aramak zorunda kalmış, kendi-
sine kapanan Karadeniz ve Doğu Akdeniz yolları yerine başka deniz
yolları bulmayı tercih etmiştir. İstanbul’un fethi ile Katolik-Ortodoks
ittihadı yani Hristiyan aleminin birliği de bir hayal olmuştur. (…)”
Ahmet Gündüz, İstanbul’un Osmanlılar Tarafından Fethi
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
218