Page 11 - Defterim TDE 9
P. 11
Sıra Sizde
1. Etkinlik: Aşağıdaki metinlerde hangi bilim veya sanat dalından yararlanıldığını metinlerin
altındaki boşluklara yazınız.
İnsanlar da ülkelere benziyor Geçen gün on lirayla mutlu oldum ben.
Sınırları var, yüz ölçümleri İnsan, bir dolmuşta para cüzdanını
Yasaları var düşürürse, bulunduğu yerle evi arasında bir
Bayrakları, ilkeleri deniz varsa siz düşünün gerisini... Beni mutlu
Kimi dağlık bir arazidir. eden renkler acılaşmıştı. Deniz mavi değildi
Kimi kıraç artık. Güneşin ışıkları sinir bozucuydu. Sonra
Kimi bereketli çantamın bir yerine sıkışmış bir on lira
Kimi dardır buluverince deniz, o okyanus görünüşünü
Kimi engin göz alabildiğine kaybetti, maviler aydınlandı.
Ataol Behramoğlu, Kızıma Mektuplar Sevinç Çokum, Bir Eski Sokak Sesi
......................................... .........................................
Ben bu dünyaya bilmek için geldim. Benim Küçükler, büyük adam yerine evlerin kiminde:
için kutsal bir şey varsa o da bilgidir gerek Çocukları işe koştu kalabalık aileler.
bu dünyanın gerekse öte dünyanın bilgisi. Bu Okul çağlarının kadersiz yavruları
yüzden öğrendiklerimi akıl terazisinde tartıp Ufacık avuçlardan akşamları akan ter,
doğru olup olmadıklarına bakarım. Tuz yerine geçti evlerin yemeğinde.
İhsan Oktay Anar, Puslu Kıtalar Atlası Behçet Necatigil, Bütün Şiirleri
......................................... .........................................
Bu bahsettiğim zamanlarda daha 25 Ağustos’ta savaş başladı. İlk günleri,
eskiden bestelenmiş bazı eski parçalar, Yunanlılar yer kazanıyordu. Ufak tepeleri
semailer, şarkılar, hâlâ rağbetteydi. birer birer ele geçiriyorlardı. Bu tepeler
Bunlar arasında başlıca Dede Efendi’nin askerî bakımından çok önemli idiler.
bestelemiş olduklarının bazılarını arada Mustafa Kemal Paşa onların Çal Tepesi’ni
sırada duyardık: “Söyleyin ol nevcivana, / işgal edinceye kadar korkulacak bir şey
Göndersin bana gönlümü!” olmadığını fakat Haymana’ya girerlerse
Abdülhak Şinasi Hisar, Boğaziçi Mehtapları bizim de kapana tutulacağımızı söyledi.
Halide Edip Adıvar, Türk’ün Ateşle İmtihanı
......................................... .........................................
Bu türbe muazzam ve lâtif bir bahçenin Hayat bir boş rüyaymış
ortasındadır. Etrafı kırmızı Hint taşından Geçen ibadetler özürlü
yapılmış yüksek bir duvarla çevrili olan bu Eski günahlar dipdiri
bahçenin cümle kapısından girince karşınıza Seçkin bir kimse değilim
bütün zarafet ve sanatıyla dört minarenin İsmimin baş harflerinde kimliğim
muhafazası altında, bir büyük ve yanlarda Bağışlanmamı dilerim
iki küçük beyaz mermer kubbesi ve büyük
kubbenin altında bütün bina boyunca Sana zorsa bırak yanayım
yükselen Türk stili kapısıyla “Taç Mahal” Kolaysa esirgeme
çıkar. Cahit Zarifoğlu, Şiirler
Burhan Felek, Hint Masalları
......................................... .........................................
9