Page 184 - Defterim TDE 9
P. 184

NOKTA, VİRGÜL, NOKTALI VİRGÜL, İKİ NOKTA






                 ÖRNEK  Bir beldeyi, mahalleyi, sokağı, (l) şehri tanımak mı istiyorsunuz; (ll) orayı mutlaka yaya
                     dolaşmalısınız.
                     Böyle bir anlayış ile epeyce bir zamandır İstanbul’u dolaşıyorum. Etrafa şaşkın şaşkın
                     bakınıyorum.
                     Ben orada öylece sağa sola bakınırken sol yanımdan bir ses duydum: (lll)
                     - Selamünaleyküm hemşehrim, kimi aradın, dedi.


                     Numaralı yerlerdeki noktalama işaretlerinin görevlerini yazınız.
                     Çözümleme:
                     l. Eş görevli kelimeleri ayırmak için virgül kullanılmıştır.
                     ll. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için noktalı virgül
                     kullanılmıştır.
                     lll. Konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna iki nokta getirilmiştir.









           1. Etkinlik: Aşağıdaki boşluklara “nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta” ifadelerinden uygun
            olanlarını yazınız.
            a) Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişiyi belirten sözlerden sonra ..................................................... konur.
            b) Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için ..................................... konur.
            c) Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için ............................ konur.
            ç) Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına ..................................... konur.
            d) Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için ..................................... kullanılır.





           2. Etkinlik:  Aşağıdaki metinde numaralı yerlere gelmesi gereken noktalama işaretlerini
            tespit ederek dairelerin içindeki noktalı yerlere yazınız.
            Küçük Hasan (1) kurulu bir makine gibi güğümü ve maşrapayı yakalayarak tren boyunca koşmaya
            ve başını pencerelere kaldırarak (2)
            “Ayran (3) ayran, temiz ayran!” diye bağırmaya başladı (4)
            Yazın “buz gibi!” diye bağırırdı (5) şimdi, bu soğuk havada, sanki her ayran kelimesinin başında
            hâlâ o “buz gibi” sıfatı vardı (6) Kimse başını çevirip bakmıyordu bile. Trenin hemen hemen bütün
            camları kapalıydı (7) açık olan bir iki tanesinde de boyalı saçlı, yün bluzlu kadınlar duruyordu.








                   1              2              3              4              5              6              7











   182
   179   180   181   182   183   184   185   186   187   188   189