Page 244 - Defterim TDE 9
P. 244

Sıra Sizde




          1. Etkinlik: Aşağıdaki cümlelerin başındaki kutucukları yargılar doğru ise “√”, yanlış ise “X” ile
             işaretleyiniz.

                         DOĞRU-YANLIŞ


                     1. Egzotik romanın konusu uzak ülkelerdir.
                     2. Türk edebiyatında Mehmet Rauf’un Eylül’ü macera romanına örnektir.

                     3. Romanlar, konularına göre tarihî roman, macera romanı, egzotik roman, otobiyografik
                        roman gibi adlar alır.
                     4. Romanda kişiler, karakter veya tip özelliği taşır.

                     5. Hikâyede olayların geçtiği zaman ve mekân belli değilken romanda bellidir.

                     6. Romandaki varlıkların kişilikleri baştan sona dek konuya uygun nitelikte olmalıdır.
                     7. Otobiyografik romanda yazar, yaşadığı dönemin önemli bir karakterini bütün yönleriyle

                        işler.

                     8.  Olay  örgüsünün  kendisinden  çok,  kişilerin  iç  dünyasındaki  yansımaları  üzerinde  duran
                        romanlara sosyal roman denir.

                     9. Şemsettin Sâmi’nin yazdığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Türk edebiyatında ilk yerli  romandır.
                     10. Tarihî romanda, yaşanmış bir olay kurgulanarak öğretici bir üslupla anlatılır.







          2. Etkinlik: Kuyucaklı Yusuf adlı romandan alınan parçadan hareketle aşağıdaki cümlelerde boş
             bırakılan yerleri uygun ifadelerle doldurunuz.


                      Yusuf ilk defa Edremit’te mektebe gitti. Fakat bu mektep devri pek uzun sürmedi.
               Buraya geldikleri zaman Yusuf on yaşlarında kadardı. Sarı benizli, nahif, fakat kuvvetli ve
               dayanıklı bir çocuktu. (…)
                      Mektep onu sıkıyordu. İlk zamanlarda, yani okuma öğreninceye kadar, devam eden
               merak ve alakası pek çabuk kayboldu. Bir süre “kıvır zıvır” bilgi sahibi olmak için o “bey
               çocukları” ile düşüp kalkmayacağını söylüyordu.
               Tabii bunlar Şahinde’nin yeni birtakım hücumlarına ve çocuğun istikbaline dair falcılıklarına yol
               açıyordu. Kaç defa Salâhattin Beye:
               — Bey, bu çocuk senin başının derdi demez miyim? İşte, adam olmaktan nasıl korktuğunu gör.
               İşte, parmağımı basıyorum, bu çocuk ya hamal ya yol kesici olacak… Ama sen kendin sardın
               başına bu derdi. Kimsede kabahat yok… diye çatmıştı.
               — Peki ama, karıcığım, ne istersin bu çocuktan? Bakalım, biraz daha büyüsün, belki biraz
               heveslenir. Daha köyünden ayrılalı bir sene olmadı bile içinde ne kadar olsa serbestlik arzusu var.
               Şehirlere alışamadı.


                                                                                     Sabahattin Ali, Kuyucaklı Yusuf






   242
   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249