Page 246 - Defterim TDE 9
P. 246
4. Etkinlik: Nilgün romanından alınan aşağıdaki metni okuyarak romanın yapı unsurlarını ve
konusuna göre türünü ilgili boşluklara yazınız.
Kolombo limanında vapurlar karaya yanaşmaz, yolcularını motorlarla sahile çıkarır. Denizin üstü
mahşer. Zira bütün Şark ve Uzakşark limanlarında gezginci esnaf vapurlara girip eşyalarını teşhir
ederler, mühim alışveriş yaparlar. Transatlantiğe hücum başlamış, gemiden de turist akını istila
hareketine geçmiş. Ayrıca rıhtım, süslü ve renkli sepetlerde çay satan çoluk çocuk dolu; her taraf
kaynaşma halinde...
(…)
Bir hafta sonra Singapur’da idim.
Nil’i aramaya oradan başladım.
Aramalarım netice vermedi.
Acaba Kalküta’ya mı indi? Filvaki orası Uzakşark sayılmazsa da gazetenin bu işi fazla incelememiş
olması mümkündür.
Ne şehir otellerinde ne liman ve polis defterlerinde bir kaydına rastlamadığıma, Cava’ya
ayak basmadığına, Manila’ya gitmesi için bir sebep mevcut bulunmamasına göre, muhakkak
Kalküta’dadır. Gitmeliyim. Hastalığın sebep olduğu kansızlık azaldıkça Nil’in aşkı kuvvetleniyor.
Refik Halit Karay, Nilgün
Konusuna göre ........................................ romandır.
Yapı Unsurları
Olay ..........................................................................................................................................
..........................................................................................................................................
Mekân
..........................................................................................................................................
Kişiler
..........................................................................................................................................
Zaman
..........................................................................................................................................
5. Etkinlik: Aşağıdaki metinlerin konularına göre hangi roman türlerinden alındığını altlarındaki
boşluklara yazınız.
Göğsümde müthiş bir tazyik. Boylu boyunca bir duvarın altında uzanıp kalmışım gibi hava
alamıyorum, kollarımdan ve bacaklarımdan hayat çekiliyor.
Yatağa arkaüstü uzanıyorum. O vakit bir çığlık duyuyorum. Keskin, uzun, acı bir haykırış. Hayretle
doğruluyorum. Kim bağırdı?
Oh... Fakat ben rahatlıyorum, ben de öyle bağırmak istiyorum, ancak birdenbire etrafımda her şey
sönüyor, galip duvarlar uzaklaşıyor. Başımı siyah bir boşluk kaplıyor. Yüzümde soğuk temaslarla
uyanıyorum.
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
a) ............................................................................................
244