Page 251 - Defterim TDE 9
P. 251
İroni: Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etmektir. Doğru-
dan doğruya değil ima ederek, görünenin altındaki karşıt anlamı vurgulayarak
ince bir alayla eleştirme esasına dayanır.
Kesin, sarsılmaz ve sağlam oldukları için bu hükümleri onun değil çiğnemek,
kabul etmemesi yahut kendisiyle hesaplaşıp onların yerine yenilerini koymak
gibi hem gereksiz hem de tehlikeli bir maceraya atılması mümkün değildi.
Kasaba cemaatinden olanların çoğu, vicdan denilen baş belasından kurtulmuş
ÖRNEK oluyordu. Çünkü doğruyu örf ve âdetler nasıl olsa gösterdiğine göre onu bulmak
için kafa patlatmak artık şart değildi.
İhsan Oktay Anar, Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri
Çözümleme: Bu parçada İhsan Oktay Anar; özellikle küçük ve kapalı toplumlarda
örf ve âdetlere körü körüne bağlanmayı, onları eleştirme ve sorgulama bilincinden
yoksun olmayı, bu durumun “birey olma”yı engellemesini ince bir alayla eleştirerek
ironi tekniğinden yararlanmıştır.
Üst Kurmaca: Yazma sürecinin de romanın konularından biri olarak kurgulanma-
sıdır. Eserin nasıl yazıldığı, roman sanatıyla ilgili kimi hususlar kurmaca metnin bir
parçası durumuna getirilir. Anlatıcı, okurla irtibat hâlindedir; okur bir kurmaca
metin okuduğu gerçeği ile yüzleştirilir.
(…) kendisine adının ilk harfiyle Ka denmesini tercih ettiğini, bu kitapta da
öyle yapacağımı hemen söyleyeyim. (...) Yolun açık olsun sevgili Ka... Ama sizi
kandırmak istemem: Ka’nın eski bir arkadaşıyım ve Kars’ta başına gelecekleri
daha bu hikâyeyi anlatmaya başlamadan biliyorum ben.
ÖRNEK İpek o ana kadar ne benim, ne de benim aracılığımla bu hikâyeyi izleyen sizlerin
hayal edemeyeceği kadar güzeldi. Onu ilk defa o yemekte karşımda gördüm ve
içimi bir kıskançlık, şaşkınlık sardı, aklım karıştı. Sevgili arkadaşımın kayıp şiir
kitabının bölük pörçük hikâyesi bir anda gözümde derin bir tutkuyla ışıldayan
bambaşka bir hikâyeye dönüştü. Elinizdeki bu kitabı yazmaya o sarsıcı anda
karar vermiş olmalıyım.
Orhan Pamuk, Kar
Çözümleme: Yukarıdaki örneklerde anlatıcı, romandaki varlığını hissettirerek
kimi zaman kahramanla, kimi zaman okurla iletişim kurmuştur. Romanın
yazılma sürecini, roman yazma fikrini nasıl edindiğini okura anlatmıştır. Okur
anlatının bir kurmaca olduğunun farkındadır.
Laytmotif: Eserde düzenli ya da düzensiz aralıklarla tekrar edilen davranış, söz
öbeği ya da nesneleri ifade eder. Tekrar edilen ögelerin bir amaca hizmet etmesi
ve eseri bütünlemesi esastır.
ÖRNEK Oğuz Atay, Tutunamayanlar adlı eserinde başkahraman Turgut Özben’in
yaşadığı yabancılaşma duygusunu ifade edebilmek amacıyla kahramanına
“Bat dünya, bat.” ifadesini tekrar ettirir. Eserin bütününde belirli bir
amaç doğrultusunda tekrar edilen ve özel bir anlam taşıyan bu cümle
bir laytmotif örneğidir.
249