Page 151 - Düşünüyorum Tematik Etkinlik Kitabı
P. 151
TEMA 8 GİRİŞİMCİLİK
1 Hürkuş Göklerde
Etkinlik Açıklaması Bu etkinlik; öğrencilerin girişimcide bulunması gereken becerileri fark etmeleri, bir fikri geliştirme ve
projeye dönüştürme sürecini kavramaları üzerinedir.
Etkinliğin Amacı Bir girişimcide bulunması gereken sosyal becerileri fark edebilme.
Etkinliğin Metin, öğretmen tarafından etkileşimli tahtada açılarak okunur. Öğrencilerden dinledikleri metinden ha-
Uygulanması reketle bir girişimcide bulunması gereken becerilerin neler olduğu ile ilgili görüşlerini söylemeleri istenir.
Öğrenciler soruları cevaplamaları için yönlendirilir.
Yönerge
1. Öğretmeninizin etkileşimli tahtada açtığı aşağıdaki metni dinleyiniz.
Türkiye'nin ilk yerli uçağını yapan ve
bu uçakla ilk ve tek uçuşunu 28 Ocak
1925'te gerçekleştiren Vecihi Hürkuş,
Türk havacılık tarihine imza attığı gü-
nün hikâyesini o yıllarda yayımlanan
bir dergiye verdiği yazısında anlatmış.
"Uzun müddet tereddüt devresi geçir-
dim. Nihayet arkadaşlarımın teşvikiy-
le bir tecrübe yapmaya karar verdim.
Geceli gündüzlü çalışarak elimizde
mevcut tayyarelerden tamamen fark-
lı, onlardan daha basit, fakat sürat ve
mukavemet itibarıyla onlardan üstün
yeni bir proje vücuda getirdim. Bu
projeyi hayata geçirmek için Kuvayı Görsel 1
Havaiye Müfettişliğinin tasvip etmesi lazımdı. Projemi müfettişliğe verdim ve müsaade ettikleri takdir-
de bu proje dahilinde yeni sistem bir Türk tayyaresi yapabileceğimi bildirdim. Müfettişlik, projemi, eski
bir tayyareci olan fen memuruna tetkik ettirdi. Fen memurluğu projeyi onayladı. Tayyarenin inşasına
müsaade edildi. Hayatımda o gün kadar mesut olduğumu hatırlamıyorum. Büsbütün yeni sistem bir
tayyare yapacak, memleketime yeni bir şey hediye edecektim. İstikbalde tayyarenin oynayacağı mü-
him rolü herkesten iyi bildiğim için bu hediyenin ileride kıymet-i takdir edileceğine kani idim. İnşaata
başlamak için icap eden malzemeyi verdiler, derhal faaliyete geçtim. Gövdeyi yaptık, ayakları taktık.
Kuyruğunu bitirmek üzereydim. Muvaffak olmak ümidiyle gece sevincimden uyku uyuyamıyor, gündüz
yorulmak bilmez bir faaliyetle çalışıyordum. Artık 5-10 güne kadar tayyare bitecek, eserim tamam ola-
caktı. Bu sırada fen memuru istifa ediyordu. Bunun üzerine tayyarenin inşası ertelendi. Bu karar beni
ta kalpgahımdan vurdu.
(…) Bir türlü karar verilmiyor, tecrübe yapmama müsaade edilmiyordu. Izdırabımdan çıldıracak hale
gelmiştim. Ben tayyaremden emindim. Muvaffakiyetle uçacağımdan zerre kadar şüphem yoktu. Bunu
Heyet-i Fenniye'ye fenni delillerle ispat etmiştim. O halde neden bu eserimin tecrübe edilmesine mü-
saade etmiyorlardı. Artık tahammülüm kalmamıştı. Bir gün gizlice tayyaremi meydana çıkardım, moto-
runa gaz doldurdum, üzerine atladım ve makineleri tahrik ederek havalandım. Yükseldikçe ruhum açı-
lıyor, muvaffakiyetimden ciğerlerim şişiyordu. Eminim ki ilk tayyareyle uçan mucitler bile bu kadar derin
bir zevk duymamışlardır. İşte altımdaki makine aları şadman (sevinçli, şen) eden gürültülerle ilerliyor,
semadan bütün cihana muvaffakiyetimi ilan ediyordu. Tayyarem yükselir yükselmez karargahta bulu-
nanlar hemen meydana koşmuşlar, ansızın havaya yükselen bu tayyarenin hangi tayyare olduğunu
tetkike koyulmuşlar, nihayet benim uçtuğumu anlayınca merak içinde beni beklemeye başlamışlardı.
Ben yere iner inmez arkadaşlarım etrafımı aldılar. Muvafakkiyetimi tebrik ettiler.”
Güç Gönel, Anadolu Ajansı
151