Page 176 - Ekonomi (Tüm Kitap)
P. 176
Ülkenin sahip olduğu kaynakların miktarı artarken kullanılan kaynaklar daha verimli hâle ge-
liyorsa üretim artışı, kaynak artışından daha fazla olacaktır. Ekonomik büyüme, hem üretim faktör-
lerinin artışına hem de teknolojik gelişme ile birlikte iş gücü ve sermaye stoklarına bağlıdır. Birinci
ünitede Türkiye’nin ana sektörleri ve ekonomik kaynakları incelenmiş ve gelişmelere yer verilmiştir.
Bu sektörlerdeki faaliyetlerin başarısının en önemli göstergesi verimliliktir.
Üretimde kullanılan her türlü olumlu gelişme, verimliliği artırır. Verimliliği artıran bu geliş-
melerin başında; teknolojinin yenileştirilmesi, iş gücü eğitimine ve öğretimine yönelik programlar
ve yeni yönetim usullerinin kullanılması sayılabilir. Gelişmiş ekonomilerde verimlilik, gelişmekte
olan ekonomilerden daha yüksektir. Ülkeler arası karşılaştırmalarda en anlamlı verimlilik ölçütü, kişi
başına düşen millî gelir tutarıdır.
Türkiye’de emek-yoğun yöntemlerle üretilen mallar, gelişmiş ülkelerde sermaye-yoğun yön-
temlerle üretilmektedir. Meselâ demir-çelik endüstrisinde teknolojinin gereği olarak daha fazla ser-
maye ihtiyacı olmasına rağmen emek verimliliği kullanılır. Hatta bu emek verimliliği, bir emek-yoğun
durumunda olan dokuma sanayisinden daha yüksektir. Değişik üretim alanlarında veya sektörlerde
verimlilik üzerlerinde etkili olan faktörlerin her faaliyet alanındaki etki dereceleri birbirinden farklı-
dır. Bazı üretim faaliyetlerinde emeğin niteliği ağırlık kazanır. Turizm sektörü gibi. Bazı üretim faali-
yetlerinde ise sermaye ve teknoloji, verimliliği daha çok etkiler. Bilgisayar ve otomobil sektörleri gibi.
Verim düşüklüğü, ekonomide önemli bir sorunken sektörlerde farklılık gösterir.
a) Tarım Sektöründeki Verim Düşüklüğünün Nedenleri
• Köyden kente göçün hızlanması, tarım alanlarının boş kalması, dolayısıyla tarımda üretimin
azalması,
• Üretici maliyetlerinin her geçen gün artması, üreticilerin ürettikleri mallara yeterli fiyat verile-
mediğinden tarım alanlarının boş kalması,
• Nüfus artış hızının özellikle kırsal alanlarda yüksek olması nedeniyle tarım alanlarının miras
yoluyla parçalanmış olması, çağdaş tarım teknolojisinin uygulamayı imkânsız hâle getirmesi,
• Tarım topraklarının %30’unun meyilli arazide olması, ormansızlaşma, rüzgâr ve erozyon sebe-
biyle toprağın verimli üst tabakasının kaybolması,
• Üreticilerin eğitimsiz olmaları ve alanlarında yeteri kadar bilgiye sahip olmamaları,
• Verimli toprakların kentleşmeye, yol yapımına, sanayileşmeye ve turizm alanlarına açılmış ol-
ması; bu durumun ekilebilir alanları daraltması, köyden kente göçü artırması,
• Tarım alanlarındaki sulama kapasitesinin yetersiz olması,
• Kimyasal sanayi atıklarının toprak, su ve hava kirliliğine neden olması,
• Tohum, fide ve ana hayvan stoklarında dışa bağımlı olunması,
• Araç gereç ve ilaç kullanımında yetersiz olunmasıdır.
174