Page 187 - Ekonomi (Tüm Kitap)
P. 187
Özel mülkiyetteki bir işletmenin maksimum kârı hedeflemesi nedeniyle tek olma avantajını
kötüye kullanma ihtimali çok daha yüksektir.
Kısa dönemde yoğun bir işsizlik ortaya çıkabilir.
Özelleştirme ile yabancı sermaye ve uluslararası kuruluşların ülkeye girmesi, ekonomide etkin
olması söz konusu olabilir.
Türkiye’de özelleştirme 1984 yılında başlamıştır. Özelleştirilen kurumlara örnek TÜRK TELE-
KOM, TÜPRAŞ, PETKİM, SEKA, TÜGSAŞ, SÜMER HOLDİNG’i verebiliriz. Fakat Türkiye’de
çok güçlü bir kamu ekonomisi ve devletçi yapının olması, kamuoyunun özelleştirmeye hazır olma-
ması, özelleştirmenin altyapısında yeterli hazırlığın yapılamamasından dolayı özelleştirme programı
hedeflenen seviyeye henüz gelememiştir.
Özelleştirme ile ilgili temel yasa (4046 sayılı yasa), özelleştirme programının uygulamaya ko-
nulmasından 10 yıl sonra Kasım 1994’te çıkarılarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kurulmuştur.
Milyon (Dolar)
13.000 12.486
12.000
11.000
10.000
9.000 8.240 8.222 8.096
8.000
7.000 6.259 6.279
6.000
5.000 4.259
4.000 3.082 3.021
3.000 2.275 1.996
2.000 1.283 1.358 1.293 1.359
1.000 751
0
1986 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Yıllar
2003
Kaynak: T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Grafik 6.1: Yıllar İtibarıyla Özelleştirme Gelirleri
Özelleştirmede elde edilen gelirler, yıllar itibarıyla yukarıdaki Grafik 6.1’de gösterilmiştir. 1986
ile 2003 yılları arasındaki periyotta 8.240 milyon dolar özelleştirme geliri elde edilirken 2005 yılında
özelleştirme geliri 8.222 milyon dolar olarak gerçekleşmiş ve 2013 yılına kadar düşen bir seyir izle-
miştir. 2013 yılında ise 12.486 milyon dolar özelleştirme geliri ile en yüksek seviyeye çıkmıştır. 2018
yılında da 1.359 milyon dolar özelleştirme geliri elde edilmiştir.
Ülkemizde son yıllarda yabancı sermayenin özelleştirmeye ilgisinin arttığı, bu kapsamdaki ku-
ruluşların öngörülen bedeller üzerindeki değerlerden devredildiği görülmektedir. Sanayi ve hizmet
sektörlerindeki çok büyük ve stratejik kuruluşların bir kısmı özel sektöre bir kısmı da yabancı serma-
yeye devredilmiştir. Bundan sonra devlete düşen görev; bu kuruluşların tekel konumuna gelmelerini
önlemek, ekonomide kendilerinden beklenen üretim ve istihdama katkısını uygun maliyetlerle karşı-
lamasını denetlemek olmalıdır.
185
185