Page 12 - Liseye Hoşgeldin - Felsefe
P. 12

Felsefeyle Tanışalım







                                               FELSEFENİN ANLAMI VE DOĞUŞU
             Felsefe (philosophia), sevmek (philia) ve bilgelik (sophia) sözcüklerinin birleşiminden türemiştir ve ‘bilgelik sevgisi’
             anlamına gelir.

             Felsefenin tek bir tanımı yoktur. Ne kadar filozof varsa o kadar farklı felsefe tanımı vardır. Birbirinden farklı birçok
             felsefe tanımı olmasının nedeni problem alanının genişliğidir. Bir felsefe tanımı yapmak gerekirse; felsefe, insanın
             akıl ve düşünme yoluyla sorunları veya gerçekliği kavramaya yönelip dünyayı ve kendi varoluşunu anlamaya çalışan
             bütüncül bir bakış açısı oluşturmak anlamına gelir.

             Düşüncelerini tutarlılık içinde dile getiren ve bu düşüncelere dayalı felsefi sorular sorabilen kimselere filozof denir.
             Felsefenin sorgulama, merak etme, şüphe duyma, hayret etme, yığılımlı ilerleme, eleştirel, refleksif, rasyonel, sis-
             temli, tutarlı ve evrensel olma özellikleri vardır.

             Felsefi düşünce, Antik Yunan’da sistematik bir hâle gelmiştir. İlk Çağ medeniyetlerinden Sümer, Mezopotamya, Mı-
             sır, Çin, Hint ve İran medeniyetlerinin de felsefi düşüncenin oluşum ve gelişiminde etkisi olmuştur.

             Thales, Anaksimandros, Anaksimenes, Anaksagoras, Herakleitos, Ksenofanes, Epiktetos, Diogenes, Lukianos, Aristo-
             teles, Kleanthes MÖ 6-MS 2. Yüzyılda Anadolu’da yaşamış filozoflardır.
             Felsefe tarihi Thales ile başlar. Çünkü ilk defa ‘Evrenin ana maddesi nedir?’ sorusunu soran ve buna sistemli, akla
             dayalı bir yanıt veren düşünür Thales’tir.

             Ana madde ( arkhe ) problemi felsefe tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu soruya cevap arayan filozoflara doğa
             filozofları adı verilir.

             Felsefe terimini ilk kullanan düşünür Pythagoras’tır ( Pisagor).










                                              BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ)

                             Bilgi, özne ile nesne arasında kurulan bağ sonucu elde edilen üründür. Bil-
                             ginin oluşması için bir süje (özne, zihin) ve süjenin yöneldiği bir ya da bir-
                             den çok obje (nesne) olması gerekir.

                             Sujenin yöneldiği obje ile ilgili açıklamalar bilgiyi oluşturur. Bu açıklamala-
                             ra dayalı olan bilgi doğru olabildiği gibi yanlış da olabilir.
                             Gerçeklik; nesne, durum veya olayların varlığını belirten bir kavramdır.
                             Doğruluk ise yargıların ya da bilginin gerçeğe uygunluğu ile ilgili bir kav-
                             ramdır.

                               •   Felsefede insan bilgisini, bu bilginin olanağını, sınırlarını ve kaynağını
                                 araştıran disipline epistemoloji ya da bilgi felsefesi denilmektedir.

                               •   Doğru bilgi mümkün müdür? sorusuna farklı yanıtlar veren iki yakla-
                                 şım ortaya çıkmıştır: Septisizm ve Dogmatizm.







                                             ORTAÖĞRETİM    12 FELSEFE
                                        GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17