Page 69 - Tarih 11 - Ünite 4
P. 69
DEVRİMLER ÇAĞINDA DEĞİŞEN
DEVLET-TOPLUM İLİŞKİLERİ
Tanzimattan Meşrutiyete
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Dönemi’nde, pek çok kurum ve kuruluşun işleyişinde Batı
usûllerinden yararlanılmıştır. Bu dönem, genel olarak Batı’ya açılan bir pencere olarak
değerlendirilmişti. Tanzimat ve Islahat fermanlarında (1856), Fransız İnsan Hakları Bildi-
risi’nin etkisi büyüktür. Tanzimat Fermanı’nda yer alan bazı hükümlerin, bu bildirinin bazı
maddelerinin benzeri olduğu dikkat çekmiştir. Mesela İnsan Hakları Beyannamesi’nin ikinci
maddesinde yer alan ve insanın tabiî hakları olarak görülen hürriyet, mülkiyet ve emniyet
kavramları; Tanzimat Fermanı’nda can emniyeti, ırz, namus ve mal mahfuziyeti olarak ifade
edilmiştir. Diğer maddelerde de büyük benzerlikler vardır. Tanzimat Dönemi reformlarının,
bütün eksikliklerine rağmen okumuş, idealist ve dinamik bir kuşağın, farklı fikirlerin ve
değişik ideolojik yaklaşımların ortaya çıkmasına vasıta olduğu, Meşrutiyet Dönemi’nin ve
parlamenter sistemin alt yapısını hazırladığı söylenebilir.
1839 Tanzimat ve 1856 Islahat Fermanları doğrultusunda yapılan yenilikler ve bu dö-
nemde kurulan yeni kurumlarla ileriye dönük adımlar atılmıştır. Bunlardan tebaa hakları,
mahkemeler, vergilerle ilgili hükümler sonraki dönemde meşrutiyet hükümleri arasında
yer almıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda parlamenter demokrasi, Osmanlı sultanını da bir
meşruti monark hâline getiren 1876 Kanun-ı Esasi’si ile en yüksek noktasına erişmiştir.
Fatma Ürekli, “Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’tan Sonra Parlamento Denemeleri”,
s.343-345’ten düzenlenmiştir.
Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
1. “Batı’ya açılan bir pencere” ifadesi hangi anlamlara gelmektedir?
2. Tanzimat Dönemi’nde yapılan yeniliklerin siyasi hayata etkileri nelerdir?
3. Parlamenter demokrasi ne demektir?
4. Tanzimat ve Islahat fermanlarının Fransız İnsan Hakları Bildirisi’nden etkilenmesinin
gerekçeleri nelerdir?
5. Günümüzde meşrutiyetle yönetilen devletler hangileridir?
1830-1848 İhtilalleri ve Osmanlı Devleti
Napoleon’un bozduğu Avrupa düzenini yeniden kurmak için toplanan Viyana Kongresi’nde
(1815) alınan kararlar ile oluşturulan Restorasyon Dönemi, 1830 İhtilalleriyle son bul-
muştur. Özellikle ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve sınırların korunması
konusundaki söz birliği Yunan İsyanı sonrası unutulmuştur. Osmanlı Devleti, 1848 Avrupa
İhtilallerindeki olayları ilk andan itibaren takip etmeye ve tedbirlerini almaya başlamıştır.
Özellikle Balkanlardaki gelişmeler sıkı bir takibe alınmıştı. Ülkenin her tarafına emirler
çıkartılarak idarecilerin dikkatli olması istenmiştir. Emirlerde ise böyle nazik bir durumda,
Osmanlı Hristiyan tebaası arasında fesat çıkarmak üzere dışarıdan bazı kişilerin Osmanlı
topraklarına gelerek dolaşabilecekleri, bu yüzden bu gibi kişilerin hareket ve ikametlerine
dikkat edilmesi, tezkere ve pasaport evrakları olmayanların seyahatlerine izin verilmeyerek
mürur tezkeresi uygulamasına özen gösterilmesine; bu kişilerin ellerinde kitap gibi basılı
eşya bulunursa ellerinden alınarak İstanbul’a gönderilmesi bildirilmiştir.
Hamiyet Sezer Feyzioğlu, “1848 İhtilalleri Sırasında Osmanlı Devleti’nin Balkanlar ve
Adalar’da Aldığı Önlemler”, s.50-63’ten düzenlenmiştir.
Aşağıdaki soruları metinden hareketle cevaplayınız.
1. Ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi ve sınırların korunması konusundaki
söz birliğinin Yunan İsyanı sonrası unutulmasının nedenleri neler olabilir?
2. Mürur tezkeresi nedir?
3. Osmanlı Devleti’nin 1848 Avrupa İhtilalleri sırasında özellikle Balkanlarda önlem al-
masının nedenleri nelerdir?
4. Osmanlı Devleti tarafından çıkarılan emirlerde neler istenmektedir?
5. Devletimizin güvenliğinin sağlanması için alınması gereken tedbirleri belirttiğiniz bir
maili İçişleri Bakanlığına gönderiniz.
187