Page 170 - Uluslararası İlişkiler
P. 170
SÖZLÜK
A
abluka : Savaş halinde olan devletlerden birinin, diğerinin sınırlarından bir bölümüne veya tümüne giriş ve
çıkışı engellemeyi amaçlayan savaş önlemlerinden birisidir.
aktör: Uluslararası sistemi belirgin bir biçimde etkileyebilen, yönlendirebilen ve özerk eylemler geliştirebilen
kurum veya kişiler.
ambargo: 1. Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak. 2. Bir devletin diğer devletlerle
olan ilişkilerini engelleme.
anarşi: Siyasal ve yönetimsel kurumlarda beliren güçsüzlük nedeniyle toplumda devlet denetiminin kalma-
ması durumu, kargaşa.
antant: Uzlaşma, uyuşma, antlaşma, mutabakat.
antlaşma: İki ya da daha fazla devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen ve üstlendikleri yükümlülükleri içeren
yazılı belgeler.
arabuluculuk: Bir anlaşmazlığın çözümünün üçüncü bir tarafsız kişi veya kuruma bırakılması.
asimilasyon: Farklı kökten gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini bas-
kın doku ve yapı içinde eriterek yok etme sürecinin sonu.
B
bağımlılık: 1. Bağımlı olma durumu, kendi kendine yetmezlik. 2. Bir kişi, toplumsal küme ya da toplumun
siyasal, ekonomik, kültürel vb. bakımlardan başka kişi, küme ya da toplumların güdüm ve yönetimi altına
girmesi durumu.
barbar: Uygarlaşmamış (kavim, topluluk).
barış Gücü: Birleşmiş Milletler'in bazı bunalımların üzerine ve Güvenlik Konseyi'nin kararı ile üye ülkeler
askerlerinden oluşan ve kritik bölgelere gönderilen kuvvetlerdir.
beşerî: İnsanoğlu ile ilgili.
bloklaşma: Devletlerin aralarında politik ve askeri yönden işbirliği yapmak üzere anlaşmalar yapıp gruplar
kurmalarına milletlerarası politik lisanda verilen ad.
C-Ç
çok kutuplu sistem: Çok sayıda devletin hemen hemen eşit etki, güç ve statüye sahip olduğu sistemdir.
çok uluslu şirket: Birden fazla ülkede yatırım ve faaliyetlerde bulunan ekonomik örgütlenmeler.
D
demokrasi: Halkın yönetime hesap sorabildiği egemenlik temeline dayanan yönetim biçimi.
devlet: 1. Ülke, insan topluluğu, hükûmet ve egemenlik unsurlarının oluşturduğu organize yapı. 2. Toprak
bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel
varlık.
diplomasi: 1. Devletler arasında resmî ve barışçıl yollarla yürütülen ilişkiler bütünü. 2. Uluslararası ilişkileri
düzenleyen antlaşmalar bütünü. 3. Yabancı bir ülkede ve uluslararası toplantılarda ülkesini temsil etme işi
ve sanatı.
doktrin: Öğreti.
E
egemenlik: 1. Uluslararası politikada, bir bölge veya devlet üzerinde üstünlük, kontrol ve yönetim kurma. 2.
Egemen olma durumu. 3. Milletin ve onun tüzel kişiliği olan devletin yetkilerinin hepsi, hükümranlık, hâkimiyet.
eklektik: Farklı düşünce sistemlerinden seçilen ögelerin ayrı bir sistem içinde birleştirilmesi.
emperyal: 1. Askerî hegemonyaya dayanan etkinlik, 2. Askerî güce dayanan ama askerî gücü kullanmadan
gücünü hissettirerek diğer ülkeler üzerinde etkin olma.
emperyalizm (sömürgecilik): Bir devletin kendi ulusal çıkarları doğrultusunda, diğer devletler ya da uluslar
üzerinde izlediği sömürgeci politika.
entegrasyon: Aralarında karşılıklı bağımlılık bulunan birimlerin ayrıyken sahip olamadıkları özellikleri bir
araya gelip elde etme girişimi, bütünleşme.
etik: Ahlak.
etnik: Bir ırka bağlı, soyla ilgili.
170