Page 172 - Uluslararası İlişkiler
P. 172
M
Marshall Yardımı: 1. ABD kaynaklı ekonomik yardım. 2. Sovyetler Birliği’nin genişleme politikası doğrultu-
sunda etkisini çevredeki ülkelere yaymasından rahatsız olan ABD’nin, Başkan Harry Truman yoluyla önce-
likle Yunanistan’a 300 milyon dolarlık mali yardım yaparak II. Dünya Savaşı’nda kullanılmış silahları hibe et-
mesi ardından da Türkiye’ye 100 milyon dolarlık mali yardımda bulunup askerî malzeme tedariki sağlaması.
meşruiyet: Meşruluk, kanuna uygun bulunma.
mihver: Eksen.
millet: Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek
birliği olan insan topluluğu, ulus.
mutlakiyet: Bir devlet yönetiminde, devletin temel güç ve yetkilerinin tek kişide toplandığı yönetim biçimi.
Saltçılık.
mübadele: Değişim.
mülteci: Sığınmacı.
müzakere: Bir konuyla ilgili f kir alışverişinde bulunma, görüşme.
N
nota: Bir devletin başka bir devlete ya da onun elçisine yazılı ya da sözlü olarak yaptığı bildiri; bir devletin
diğer bir devlete gönderdiği uyarı yazısı.
nükleer silah: Nükleer enerji ile yıkım gücü sağlayan silah.
O-Ö
örgüt: Ortak bir amacı veya işi gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kurumların veya kişilerin oluşturduğu
birlik, teşekkül, teşkilat.
P-R
pakt: Antlaşma.
plüralizm (çoğulculuk): Devleti, kendi içinde alt öge ve aktörlerden oluşan bir yapı kabul eden yaklaşım.
prestij: 1. Saygınlık, itibar. 2. Devletlerin diğer devletler karşısındaki saygınlığı.
realizm (gerçekçilik): 1. Nesnellik, gerçeğe uygunluk. 2. Devletler arasındaki ilişkilerin güç dengesi üzerine
kurulduğunu savunan yaklaşım.
refah: Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama.
revizyonist: 1. Geçmişte kabul edilen bir durum veya görüşün gözden geçirilerek yeniden ortaya konmasını
ileri süren kişi ya da yönetim. 2. Değişimci bakış açısıyla eskinin özünü değiştirerek yeniden yorumlayan
yeni görüş sahibi.
S-Ş
sığınma: Sığınmak işi, iltica uluslararası hukukta yurttaşı olduğu devletten cezai kovuşturma, mahkumiyet
ya da siyasal baskı nedeniyle kaçan kişilere başka bir devletçe tanınan koruma
sistem: 1. Düzen. 2. Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni. 3. Yol, yöntem. 4. Model, tip.
strateji: 1. İzlem 2. Bir ulusun veya uluslar topluluğunun, barış ve savaşta benimsenen politikalara destek
vermek amacıyla politik, ekonomik, psikolojik ve askerî güçleri bir arada kullanma bilimi ve sanatı.
sosyalist: Üretim araçlarının kamunun, devletin elinde olması, ekonomik etkinliklerin kâr yerine insanların
gereksinimlerini karşılaması gerektiğini öne süren, değer olarak emeğe önem veren, toplumun örgütlenme-
sinde köklü değişiklikler amaçlayan siyasal öğreti, toplumculuk.
statüko: 1. Yürürlükte bulunan antlaşmalara göre olması gereken veya süregelen durum. 2. Diplomatik
alandaki siyasi denge ve ilişkilerin var olan durumunu koruma, devam ettirme.
şehir devleti: Genellikle bir tane şehirden, kasabalar ve köylerden meydana gelen, kendi içinde ve dışında
siyasal ve ekonomik olarak bağımsız, bir hükümdar tarafından ya da Cumhuriyet rejimi ile yönetilen bağım-
sız bir devlet.
T
tampon devlet: Coğraf konumu bakımından, güçlü ve birbirine düşman iki devlet arasında bulunan devlet
tanıma: Yeni kurulan veya bağımsızlığına kavuşan bir devletin veya yeni kurulmuş bir rejimin diğer devlet-
lerce resmen kabul olunması ve onunla ilişkiler kurulması.
tehdit: Gözdağı.
172