Page 59 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 4.Ünite
P. 59
24 Ocak Kararları
24 Ocak Kararları, Türkiye’de yeni bir dönemi başlatan ve ülkeyi küresel ekonomik sisteme dâhil
eden önemli bir adımdı. Türkiye’nin dış dünyadan soyutlanması ekonomik ve siyasi sorunlara yol açmış-
tı. Örneğin üzerinde döviz veya yabancı sigara bulunanlar, kaçakçılıktan yakalanıp cezaya çarptırılıyor,
elektrik kesintileri yüzünden fabrikalar çalışamıyordu. Kaçakçılık ve rüşvetin yanında tüp gaz, benzin,
şeker, ilaç kuyrukları da yaşanıyordu.
İstikrar tedbirleri olarak ilan edilen 24 Ocak Kararları, Özal’a göre bir zorunluluk sonucu ortaya çıktı.
Bu kararlarla ithal ikameci politikalar terk edilerek ihracata yönelik sanayileşme anlayışına geçildi. 24
Ocak Kararları ekonomik istikrar olarak adlandırılırken yüksek oranda zamlara, sıkı bir mali disipline,
kamu harcamalarında tasarruf yapılmasına, altyapı çalışmalarının durdurulmasına ve çalışanların üc-
retlerinin dondurulmasına yol açtı. Özal’a göre bu kararların hedefi, Türkiye’yi içine düştüğü ekonomik
çıkmazdan kurtarmak ve istikrarı sağlamaktı. Geleneksel Türk iktisat anlayışını değiştiren bu kararlar, üç
önemli alanda (döviz kuru politikası, yurt içi fiyat politikası ve kurumsal reformlar) değişikliklere yol açtı.
24 Ocak Kararları Türkiye’nin dünya ile barışmasına da vesile oldu.
Serbest Piyasa Ekonomisi Politikası
1980’lerin küreselleşen dünyasında iktidara gelen Turgut Özal döneminde karma ekonomi yerine
liberal ekonomi ön plana çıktı. Küreselleşme en fazla ekonomi alanında kendini hissettirirken devletin
sınırlandırılması, ticaretin serbestleştirilmesi, iktisadi hayatta bireysel girişimciliğin özendirilmesi, kamu
iktisadi teşekküllerinin özelleştirilmesi ve rekabet koşullarının sağlanması yolunda önemli adımlar atıldı.
Özal, 1930’larda yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu’nu değiştirmekle işe başlayarak
serbest piyasa koşullarını oluşturmak için devletin ekonomideki ağırlığını azaltmaya çalıştı. Döviz ve
fiyat politikalarında olduğu gibi Türk lirasını da serbest piyasa koşullarına bıraktı. Sermaye Piyasası
Kurulu ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının kurulmasını sağladı. İthalatın önündeki engelleri kal-
dırarak her türlü malın ithaline izin verdi. Özal’ın ekonomiye dair bu yaklaşımlarıyla 1979’da 2,3 milyar
dolar olan ihracat 1988’de 11,7 milyar dolara çıktı.
Türk Ekonomisinin Temeli
Türkiye’de serbest rekabete dayalı bir ekonomi modelini neden benimsedikleri sorusuna Özal
şöyle cevap vermiştir: “Özel teşebbüs ve serbest rekabet şartlarını, Türk ekonomisinin temeli ve
ekonomik gelişmesinin itici güçleri olarak değerlendirmekteyiz. Bizim uyguladığımız sistemin teme-
linde insana, girişimciliğe, ferdiyetçiliğe dönüş vardır; devletin müdahalesinin asgariye indirilmesi,
kabiliyetli insanın öne çıkarılması vardır. Ekonomimizi içe dönük olmaktan çıkarıp uluslararası reka-
bete açık hâle getirmemiz lazım.”
M. Zeki Duman, Türkiye’de Liberal Muhafazakar Siyaset ve Turgut Özal, s.186
1980-1990 Yılları Arası
İhracat-İthalat Politikası Türkiye’nin Büyüme Oranları
1980 -2,8
Özal iktidarı döneminde dış ödemeler açığı kapatılmış, dün-
ya ekonomisiyle bütünleşme sağlanmış, dışa açılma politikası ile 1981 4,8
sanayileşmeye dayalı ihracat artmıştı. Özal iktidarının bu başa- 1982 3,1
rısı, halkın refahını artırmaya yönelik üretim ve ihracat yapısının 1983 4,2
uygulanmasına dayanmaktaydı. Özal, IMF ve Dünya Bankası 1984 7,1
ile yaptığı antlaşmalarla sağladığı kredileri ekonomik yatırımlar 1985 4,3
için kullandı. Yapılan yatırımlar ve hayata geçirilen ekonomik re- 1986 6,8
formlar ile Türkiye 1984’te ihracat artışında dünyada birinci oldu. 1987 9,8
1983’te 5,7 milyar dolar olan ihracat, 1984’te 7,1 milyar dolara 1988 1,5
ulaşmıştır. Özal’ın ihracatı geliştirmeye yönelik politikalarının ya- 1989 1,6
nında ithalata da serbestlik tanıması, spekülasyon ve stokçuluğu Yalın Alpay, Türkiye Ekonomi Tarihi, s.61
211