Page 17 - Fen Lisesi Kimya 12 | 4.Ünite
P. 17
4.3.1. Sürdürülebilir Kalkınma
İnsanoğlu yüzyıllar boyunca doğayı sınırsız bir kaynak
olarak görmüş, hor kullanmış, kirletmiş ve çevre sorunlarının
ortaya çıkmasına neden olmuştur. 18. yüzyılda gerçekleşen
sanayi devriminden bu yana insanlığın doğa üzerindeki dönüş-
türücü etkisi, kendi kontrolünün de dışına çıkmıştır. Bilimsel
buluşların teknolojiye aktarılması ile ortaya çıkan yeni üretim
biçimleri, yaratacağı etkilerin ve ortaya çıkaracağı sonuçların ne
olacağı pek de bilinmeden hemen uygulamaya konulmuştur. Bu
da hem toplumsal yaşamda hem de doğada o güne dek görül-
memiş değişimlerin yaşanmasına neden olmuştur. Üstün tohum
ırklarının bulunması, tarım ilaçları, makineli sulama teknikle-
ri, yapay ürünlerle gübreleme ve benzeri yenilikler nedeniyle
tarımsal üretimde artış yaşanmıştır. Bununla birlikte buhar
makineleriyle yapılan kitlesel üretim eskiye göre bir bolluk Görsel 4.14: Çevre sorunları
yaratmış, kırsal nüfusun kentlere sanayi işçisi olarak akmasıyla
kentler görülmedik biçimde büyümeye başlamıştır. Son dönem-
lerde insanın, çevresini değiştirme gücü ve hızı çok gelişmiştir.
Üretim faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ve doğal
süreçte yer almayan deterjanlar, zirai ilaçlar, yapay radyoizotop-
lar, plastikler, çeşitli toksik maddeler, gazlar, sentetik maddeler
üretilmiş ve doğaya salınmıştır. Bunların sonucu olarak insa-
noğlu çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır (Görsel 4.14).
Bir tarafta hızla artan nüfus, diğer tarafta ise tükenmekte
olan doğal kaynakların varlığı insanlık için yeni çözüm arayış- 209
larını zorunlu kılmıştır. Bu çerçevede ortaya konulan çözüm
sürdürülebilir kalkınma anlayışıdır. Bu anlayış, doğal kaynak-
ların tamamen tüketilmeden gelecek nesillere de aktarılması-
nın sağlanması olarak özetlenebilir. Doğal kaynakların sınırlı
olduğu ve tükenebileceği gerçeği karşısında çevrenin korunması
ve bu durumun süreklilik arz etmesi kaçınılmazdır.
Sürdürülebilir kalkınma, ilk kez 1987 yılında Dünya Çevre
ve Kalkınma Komisyonunca hazırlanan Brundtland (Bront-
lınd) Raporu’nda “Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakla-
rın gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden
karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmış ve bu tarihten itibaren
yaygın şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Sürdürülebilir kalkın-
ma anlayışı, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerinde
ortak paydayı “sürdürülebilirlik” olarak belirlemiştir. Geleceği
de sahiplenen bu ortak hedef, herkesin temel ihtiyaçlarının ve
daha iyi bir hayata ilişkin beklentilerinin karşılanmasına imkân
vermeye yöneliktir.
Çevre ile sosyoekonomik gelişme arasındaki ilişkileri iyi
kurgulanmamış bir kalkınma stratejisinin uygulanması, şu anki
ihtiyaçları karşılayabilir ancak gelecekteki temel ihtiyaçların Görsel 4.15: Çevresel bozulma
karşılanmasını tehlikeye sokabilir. Çünkü büyümenin hangi
sınırdan sonra çevresel felaketlere yol açacağı kesin değildir ve
çevresel bozulma çoğu zaman geri döndürülemez niteliktedir
(Görsel 4.15). Bu nedenle ekonomik ve sosyal yapı ile çevre
FEN LİSESİ KİMYA 12