Page 5 - Fizik 9 | 1.Ünite
P. 5

1.1.1 FİZİĞİN TANIMI VE ÖNEMİ


                  İnsanoğlu beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek
               ve doğayı anlamak için sayısız gözlem yapmıştır. Çevresinde olup
               biten bütün olayları gözlemlerken kimini taklit etmiş, kiminden endi-
               şe duymuştur. Örneğin yuvarlanan kayalardan esinlenerek tekerleği
               icat eden insan, yıldırım ve deprem gibi anlamlandıramadığı doğa
               olaylarından korkmuştur. Endişeleri, insanoğlunu bu olayları sorgu-
               lamaktan alıkoymamış aksine daha da merak uyandırmıştır. İnsa-
               noğlunun doğayı anlama çabası ile başlayan doğa felsefesi; aslında
               bugün fizik, kimya, biyoloji ve matematik olarak adlandırılan temel
               bilim dallarının bütünüdür. Zaman içerisinde çalışma alanlarına göre
               birbirinden ayrılan fizik, kimya ve biyoloji bilim dalları fen bilimleri
               olarak adlandırılmakta, matematik ise bilimin ortak dili olarak kulla-
               nılmaktadır.
                  Fizik; uzay, zaman, madde ve enerji arasındaki ilişkileri incele-
               yen, gözlem ve deneye dayalı bir bilim dalıdır.
                  Çok  eski  zamanlarda  insanlar,  öncelikle,
               duyu  organlarıyla  algılayabildikleri  makro  ev-
               reni anlamaya çalışmışlardır. Gezegenlerin ve
               yıldızların nasıl hareket ettiği, şimşek ve yıldı-
               rımın nasıl oluştuğu gibi pek çok soruya cevap
               aramışlardır. Makro evrene ait bu sorulara ve-
               rilen cevaplar, zamanla bilimsel çalışma basa-
               maklarına göre açıklanarak teori ve kanunlar
               geliştirilmiştir. Bilim insanları “Neden?” ve “Na-
               sıl?” sorularını sorarak bilgi seviyelerini daima
               üst seviyeye taşır. Örneğin 16 ve 17. yüzyılda
               Galileo Galilei (Galileo Galile) ve Isaac New-
               ton’ın (Ayzek Nivtın) hareket ile ilgili çalışma-
               larıyla fiziğin alt dalı olan mekanik oluşmuştur.
               20. yüzyıl başlarında oluşan bazı sorular, var
               olan fizik bilgisi ile açıklanamayan yeni bir fi-
               zik  anlayışının  doğmasını  sağlamıştır.  Bilim
               insanlarının duyu organlarıyla doğrudan algı-
               layamadığı mikro evrende gerçekleşen olaylar
               ve bu olaylara ait soru ve cevaplardan oluşan
               bu anlayış, "modern fizik" olarak adlandırılmış-              Görsel 1.1.1: Güneş sistemi  modeli
               tır.  Bu  nedenle  sonrasında  makro  evrene  ait
               fizik bilgileri ise "klâsik fizik" olarak tanımlan-
               mıştır.
                  Fizik bilimi evrendeki mikro âlemden makro
               âleme kadar inanılmaz geniş bir çalışma ala-
               nına sahiptir. Atom altı parçacıkların davranış-
               larından  Güneş  Sistemi’ndeki  gezegenlerin
               hareketlerine (Görsel 1.1.1), sinir sistemindeki
               bilgi iletiminden Dünya ile haberleşme uyduları
               (Görsel 1.1.2) arasındaki iletişime, nanoyapı-
               ların özelliklerinden yalıtım malzemelerine, so-
               ğutma sistemlerinden güneş enerjisine kadar                                 Görsel 1.1.2: Uydu




                                                                                            FİZİK BİLİMİNE GİRİŞ  17
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10