Page 140 - Felsefe 10
P. 140
90 FELSEFE 10
Kavram Öğretimi
3. ÜNİTE : FELSEFENİN TEMEL KONULARI VE PROBLEMLERİ > 3.7. Sanat Felsefesi > 3.7.1. Sanat Felsefesinin Konusu ve Problemleri
Kavram : Sanat Felsefesi
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Felsefi Kavram ve Bilgi Edinimi Becerisi, Sorgulama Becerisi, Akıl Yürütme Becerisi
Çalışmanın Adı HİKÂYEYLE FELSEFE: PHILIA VE THEANO - XXI 40 dk.
Çalışmanın Amacı Sanat felsefesini sanat, sanat eseri, güzellik ve estetik kavramları üzerinden açıklayabilme.
Gerekli Malzemeler: Kalem, kâğıt, etkileşimli tahta.
Yönerge: Aşağıdaki hikâyeyi okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
HİKÂYEYLE FELSEFE: PHILIA VE THEANO - XXI
Uzun süren bir yolculuğun ardından Asos'ta bulunan yuvalarına dönen Theano ve Philia, bedensel ve
zihinsel yorgunluklarını gidermek için birkaç saatlik uykuya daldılar. Saatler sonra uykularını almış ol-
manın verdiği enerjiyle dinçleşen Theano ve Philia, güneş batıp karanlık çökmeden yeterince acıkmış
olan karınlarını doyurmak için denize doğru havalandılar. Güneşin batmaya yüz tutup günün ağarmaya
başladığı saatlerde karınlarını doyurmuş bir hâlde yuvalarının yakınında bulunan yüksekçe bir kayaya
kondular. Ufuk çizgisine gözlerini dikip hayran hayran bakan Philia,
"Güneşin batışıyla birlikte ortaya çıkan şu güzel manzarayı görüyor musun?" diye sorunca,
"Evet, muhteşem!" dedi annesi.
"Denize dalar gibi usul usul batmakta olan güneşin ruhuma verdiği hazzı hiçbir şey vermiyor." diye de-
vam etti. Philia'nın yüzüne anlamlı anlamlı bakan Theano,
"Çok romantik gördüm seni." dedi tebessümle. "İşte biz, senin bu yaşadığın duyguya 'estetik haz' di-
yoruz. Güzel olan karşısında duyduğun bu hoşlanma duygusunun adıdır estetik haz." dediğinde anne
martı.
"Bu muhteşem manzaradan çok hoşlandığım kesin. Bunu saatlerce izleyebilirim." dedi Philia.
1. Hikâyede geçen "Denize dalar gibi usul usul batmakta olan güneşin ruhuma verdiği hazzı hiçbir şey
vermiyor." diyerek "muhteşem" olarak nitelediği "güneşin batışı"na dair Philia'nın kullandığı ifade ile
Ressam E. Delacroix (Delakruva)'nın "Biz romantik olduktan sonradır ki dağlar güzelleşti." sözünü
göz önünde bulundurarak güzelliğin bakan öznede mi yoksa bakılan nesnede mi olduğunu tartışınız.
"Peki, estetik dediğin nedir?" diye bir soru sordu Philia.
"Estetik, terim olarak Yunanca 'aisthesis' sözcüğünden gelir ve 'duyusal algı' demektir. Kişinin duyum,
duygu ve sezgileri yoluyla bir şeyleri algılayıp yorumlaması olarak ifade edilebilir. Kavramsal çerçevede
ise güzelin ne olduğunu sorgulayan felsefe disiplinine verilen addır." dediğinde Theano,
"Aaa, bir felsefe dalı yani!" dedi Philia şaşkınlık dolu bir yüz ifadesiyle.
"Aynen öyle. Güzelliğe ve güzelliği anlamaya yönelmiş bir felsefedir estetik."
"Ben bu yönelimin sanata ait olduğunu zannediyordum oysa. Peki, sanattan farkı nedir bunun?" diye bir
soru sordu Philia.
"Sanat bir duygulanımın, coşku ve hazzın hayal gücü ve yaratıcı yetenekle birleşmesiyle ortaya çıkar. Bu
yönüyle sanat, yalnızca kişisel bir yaratım olarak 'estetik açıdan değerli olan' şeklinde tanımlayabileceği-
miz güzeli konu edinir."
"Kişisel yaratım derken?"
"Yani bir sanatçının ortaya koyduğu eserlerdeki güzelliği konu edinir. Kişisel yaratım sonucu ortaya çıkan
bu eserlere de sanat eseri denir. Bu bağlamda sanat ve sanat eserleri üzerinden ortaya çıkan felsefe
dalının adı da sanat felsefesidir."
136