Page 143 - Felsefe 10
P. 143

Kavram Öğretimi 91
                                                                                       FELSEFE 10



              FELSEFİ SORUŞTURMALAR
              “Acı” gibi duyum terimlerinin işlevi nedir? Bu terimler anlamlarını nasıl kazanırlar? Bu soruları ilk dü-
              şünmeye başladığımızda çoğumuz kendimizi bir çeşit resmin içinde buluruz. Acı çekiyor olmak, varsayı-
              mımıza göre bir çeşit zihin durumudur. Sanki zihinsel yaşamımız aşılmaz bir engelin ardındadır.
              Fiziksel bir engelden söz etmiyorum, örneğin kafatası gibi bir engel değil bu. Fiziksel olarak beyin,
              kafatasının içinde gizlenir ve dolayısıyla başkaları normal olarak beyni gözlemleyemez. Ama beynimin
              diğerlerinden mutlaka saklanması söz konusu değildir.
              Tabii ki diğer insanlar benim dışa yönelik davranışlarımı gözlemleyebilir. Ayağıma koca bir taş düşürdü-
              ğümde zıplayıp acı ile çığlık attığımı gözlemleyebilir. Ayrıca acı çektiğimde kafamın içinde fiziksel ola-
              rak neler olup bittiğini, beyin taraması ya da fiber optik problar aracılığıyla ortaya çıkarabilirler. Ama yine
              de bu onlara benim deneyimlediğim şekliyle acıma ulaşma imkânını vermez. Özne açısından, deneyimin
              bana göre nasıl olduğunu bulup ortaya koyabilmek üzere zihnime giremezler.
              Beynimin tersine acım esas itibariyle özeldir. “Acı”yı bu özel, içsel alanda karşılaştığı bir şeyin adı olarak
              kullanıyorum. “Acı ile şunu demek istiyorum” diyerek ve içsel olarak karşılaştığım tatsız duyuma odak-
              lanarak “acı”yı tanımlayabilirim.
              Ama “acı” kelimesini bu şekilde kullanıyorsam o zaman esas itibarıyla özel olan yalnızca acım değil,
              “acı”nın anlamı da aynı şekilde özeldir.
              “Duyum ve diğer psikolojik terimlerin içsel olarak özel fenomenlere uygulanan etiketler” olduğu şeklin-
              deki görüş, en azından başlangıçta makul görülebilir. Bu görüşün değişik biçimleri çağlar boyunca birçok
              filozofun düşüncelerinde ortaya çıkmıştır. Ama eğer Wittgenstein haklıysa özü itibarıyla özel alan olan
              zihnin resmi temelde karmaşıktır. Böyle bir alan yoktur. Bu felsefi bir yanılsamadır.
              Wittgenstein’a göre duyum terimlerinin anlamları yalnızca herkes tarafından erişilebilen yani diğerleri
              tarafından görülen ve duyulan şeye atıfta bulunularak elde edilebilir.
                                                                  (Stephan Law, Büyük Filozoflar eserinden derlenmiştir.)


            2. Yönerge: “Felsefi Soruşturmalar” metnini (İhtiyaç hâlinde "29. Kavram Çalışması: Ben Böyleyim ve
                        30. Kavram Çalışması: Ne Dersiniz?"den faydalanabilirsiniz.) dikkate alarak aşağıdaki so-
                        ruları cevaplayınız.

            1.  Metinde ileri sürülen temel görüş nedir? Açıklayınız.





            2.  Metindeki görüşlere katılıyor musunuz? Açıklayınız.





            3.  Sizin bu konu hakkında alternatif (konu, kuram veya yöntemsel farklılık sunan) bir görüşünüz var
                mı? Açıklayınız.








                                                                                                   139
            Hazırlayan: Nursel TÜCCAR PEKSAYILIR
   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147   148