Page 16 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 16

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı                       TARİH 10    5
                                                                                      Kavram Öğretimi
            1. ÜNİTE     : YERLEŞME VE DEVLETLEŞME SÜRECİNDE SELÇUKLU TÜRKİYESİ>  1.2. Oğuz Göçleri ve Anadolu
            Kavram       : Akın
            Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
            Alan Becerileri  : Tarihsel Kavrama Becerisi

             Çalışmanın Adı                      AKIN/AKINCI/KOMANDO                                20 dk.
             Çalışmanın Amacı  Oğuz göçleri sırasında Türklerin Anadolu’da yerleşmesini kolaylaştıran nedenleri açıklayabilme.

            1. Yönerge: Metin ve görselden hareketle aşağıdaki soruları cevaplayınız.

                                                          Antik Çağ’da ve hatta onu takip eden bin yıl sü-
                                                          resince cenkler, devletlerin kozlarını paylaştıkları
                                                          meydan  muharebeleriydi.  Türkler  “akın”  saye-
                                                          sinde hasımları üzerinde, çağdaşlarında olmayan
                                                          asimetrik bir etki yaratmış ve bu anlayış pek çok
                                                          harbi kazanmalarının da anahtarı olmuştur. Türk-
                                                          ler,  sayıca  az  olduklarında  muharebe  sahasıyla
                                                          ilgili belirsizlikler hissettikleri zaman hep akına
                                                          başvurmuşlar, bütün bu olumsuzlukları bu yolla
                                                          avantaja dönüştürmeyi bilmişlerdir. “Akın” tarzı-
              nı harp literatürüne sokanların Türkler olduğunu söylemek iddialı olmayacaktır. İslamiyet’in kabu-
              lünden sonra Türklerin akın ve gaza faaliyetleri uçlara yerleştirilen akıncılar ile gerçekleştirilmiştir.
              Bu birlikler o kadar etkili olmuştur ki birçok Batılı yazar “uc” kelimesini bir Türk aşiretinin adı
              zannetmişlerdir. Uc beylikleri sefer zamanında sultanın çağrısı olduğunda onun yanında sefere ka-
              tılırlar ya da çağrılmadılarsa da kendilerine sınır teşkil eden devlete akınlar düzenlerlerdi. Akınların
              ana maksadı siyasi ve askerîdir; düşmana şok etkisi yaratmayı, fethedilecek yerle ilgili hedef fikrini
              olgunlaştırmayı ve direnci zayıflatmayı öngörür.

              Akın, taarruz nitelikli harekât çeşitlerinden birisidir.
              Bu sınıflandırmadan ötürü akın, içinde daima bir ta-
              arruz ruhu barındırır ve taarruzun bütün özelliklerini
              taşır. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın talimname-
              sine göre akın; düşmanın kilit tesis ve kolaylıklarını
              imha etmek, esir almak veya esir alınmış personeli
              kurtarmak  için  veya  düşmanın  komuta-kontrol  te-
              sis ve vasıtalarını, destek hizmetlerini tahrip etmek
              maksatlarıyla icra edilir. Akın; baskın, çeviklik, sü-
              rat,  tempo,  esneklik,  senkronizasyon  gibi  taarruz
              niteliklerini  içerir.  Akınlar  ve  akıncılar  Türklerin
              bilinmeze doğru uzattıkları kolları, uzakları görmelerini sağlayan dürbünleri ve yeni yurtları müjde-
              leyen kılavuzları olmuşlardır. Mete Han’dan Atatürk’e ve günümüze kadar uygulanmakta olan harp
              stratejisi, komutanların çağlarına uygun düzenlemeleri dışında, hep aynı safhaları içermiştir.
              Özel eğitimli, özel donatımlı ve özel görevler tevdi edilen birlik ihtiyacı; endüstriyel nitelikli ve in-
              sanlığı ilk defa devasa oranlarda kitlesel ölümlerle tanıştıran ve bir o kadar da durağan olan Birinci
              Dünya Savaşı’ndan alınan dersler neticesinde ortaya çıkmıştır.  Ancak pek çok ülkenin 1930’lara ge-
              lindiğinde, çeşitli büyüklükte özel birliklere sahip olduğu bilinmektedir. Nitekim yeni kurulan Türki-
              ye Cumhuriyeti’nde de daha önce belirtilen sebeplerle komando birliklerinin teşkiline başlanmıştır.

                              (Özgür Körpe, “Osmanlı Ordu Teşkilatında Akıncı Ocağının Yeri ve Çağdaş Türk Silahlı Kuvvetlerine Etkileri”,
                                                Güvenlik Stratejileri Dergisi, C.7, S.13, Mayıs 2011, s.125-165’ten düzenlenmiştir.)








                                                                                                    13
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21