Page 180 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 180
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
TARİH 10
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı Kavram Öğretimi 64
3. ÜNİTE : DEVLETLEŞME SÜRECİNDE SAVAŞÇILAR VE ASKERLER > 3.2. Tımar Sistemi
Kavram : Tımar Sistemi
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Araştırma Becerisi, Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Çalışmanın Adı TIMAR SİSTEMİ 20 dk.
Çalışmanın Amacı Tımar sisteminin özelliklerini askerî ve ekonomik açılardan değerlendirebilme.
1. Yönerge : Verilen metin ve görselden yararlanarak soruları cevaplayınız.
TIMAR SİSTEMİ
Osmanlı idari, askerî ve sosyal hayatının temel
taşlarından biri olan tımar sistemi, devlet görev-
lilerine hizmetleri karşılığında, belli bir bölgenin
vergi toplama yetkisinin verilmesidir. Sistem,
askerî ihtiyaçların yanı sıra eyalet idaresi, dev-
letin ekonomik, sosyal ve zirai politikalarını da
büyük ölçüde şekillendirmiştir. Osmanlı Devle-
ti’nde “dirlik veya tımar” olarak ifade edilen bu
sistemde topraklar gelirlerine göre; has, zea-
met ve tımar olmak üzere üçe ayrılırdı. Sadra-
zam, vezir, beylerbeyi gibi üst düzey yöneticiler
has gelirlerini; eyalet defterdarı, divan kâtipleri
ve çavuşları gibi orta düzeyli memurlar, zeamet
gelirlerini alırlardı. Kâtipler, dinî görevliler, ka-
dılar gibi sivil görevlilere maaşları karşılığında
tımar geliri tahsis edilirdi. Tımar sisteminde asıl
amaç seferler için asker beslemek, vergilerin
toplanmasını sağlamak, elde edilen gelirleri
bölgesel yatırıma dönüştürmekti.
Sipahiye verilen tımar hem toprağı hem de üze-
rindeki köylüleri kapsardı. Bu bakımdan devlet
tımarlı sipahiye başka yetkiler vererek onu
köydeki düzenden de sorumlu tutmuştur. Sahi-
b-i arz olarak da adlandırılan tımarlı sipahiler,
kendilerine tahsis edilen toprağın mülkiyetine
sahip olmadıkları gibi tımarı dâhilindeki köylü-
lerin efendisi de değildi. Diğer yandan sipahi, Görsel 1: Tımarlı sipahi
kanunsuzluk eden birini tutuklama yetkisine sa-
hipti. Sipahi, tımarını oluşturan köyde oturur ve seferde askerî görevlerini yerine getirirdi. Sipahi kanun-
namelerle belirlenen vergilerin haricinde herhangi bir vergi alamazdı. Bu sistemde tarım arazisi devlete
aittir. Toprağı işleyen köylüler babadan oğula geçen kiracı konumundaydı. Kira bedellerini ödeyen kişiler
toprak üzerinde tasarruf hakkı kazanırlardı. Köylünün toprak üzerindeki hakları yalnız babadan oğula
geçer, köylü toprağı satamaz, hediye olarak bağışlayamaz veya izinsiz olarak başkasına aktaramazdı.
Tımarlı sipahinin toprak üzerinde birkaç hakkı vardı. Devletin toprak yasalarını uygular, boş toprakları
sözleşmeyle ve peşin ödenen bir kira “tapu resmi” karşılığında talep eden köylünün tasarrufu altına
verirdi. Köylü ise toprağı sürekli işlemeyi ve zorunlu vergileri ödemeyi üstlenirdi. Ekinlik, bostan ya da
çayır olarak aldığı toprağın kullanımını değiştiremezdi. Toprağı üç yıl boyunca bir neden olmaksızın boş
bırakırsa sipahi toprağı başkasına verebilirdi.
Osmanlı Devleti’nin eyalet idaresi, devletin en temel kurumlarından biri olan tımar sistemine dayanmak-
taydı ancak bazı eyaletlerde bu sistem uygulanmamaktaydı. Klasik dönemde Osmanlı ordusunun en
büyük bölümünü eyaletlerdeki tımarlı sipahiler oluşturmuştur. Devlet, tımar sistemini kurmak ve sürekli
merkezî denetim sağlamak için eyaletlerdeki bütün gelir kaynaklarını ayrıntılı olarak veren tahrir defter-
leri düzenlemiştir.
117