Page 12 - TARİH 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 12

4
                                                                                         TARİH 11

            1. ÜNİTE     : DEĞİŞEN DÜNYA DENGELERİ KARŞISINDA OSMANLI SİYASETİ (1595-1774) > 1.3. Avrupa’da Din Savaşlarından
                          Modern Devlete
            Kavram       : Modern Devlet
            Genel Beceriler  : Eleştirel Düşünme Becerisi
            Alan Becerileri  : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi

             Çalışmanın Adı           MODERN DEVLET ANLAYIŞININ FELSEFİ TEMELLERİ                   20 dk.
             Çalışmanın Amacı  Modern devlet anlayışını felsefî yönleriyle analiz edebilme.

            Yönerge: Görsellerden ve metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                                  MODERN DEVLET ANLAYIŞININ FELSEFİ TEMELLERİ

             Yeni Çağ ile birlikte, geleneksel devlet anlayışından modern devlet anlayışına geçiş, belirli bir tarihi sü-
             reçte yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Modern
             devlet anlayışı, Avrupa’nın bu dönemde yaşadığı felsefi dönüşümün de bir sonucudur. Modern dev-
             let anlayışının düşünsel temelleri, bu felsefi dönüşüm sırasında atılmıştır. Modern devlet kuramı, bu
             dönemde yaşayan, Niccolo Machiavelli (Nicola Makyivelli), Jean Bodin(Cin Bodın), Thomas Hobbes
             (Tomıs Habs), John Locke (Can Lak), Jean Jacques Rousseau (Cin Jak Ruso) ve Emmanuel Sieyés
             (Emanuil Siyes) gibi düşünürlerin katkılarıyla oluşmuştur.
             XV ve XVI. yüzyıllarda ortaya çıkan ve günümüze kadar gelen modern devletlerin gelişim süreci, iki
             döneme ayrılarak incelenebilir. Orta Çağ’ın sonlarında kralların; kilise ve feodalitenin tasfiye edilmesi
             sonucu tek, mutlak ve bölünmez iktidar sahibi olarak tarih sahnesine çıkmaları modern devlet anlayışı-
             nın ilk aşamasıdır. Bu aşama, Avrupa’da mutlak monarşilerin hâkim olduğu bir dönemi ifade etmekte-
             dir. Mutlak monarşiler Avrupa’da Orta Çağ’ın sonlarında, Yeni Çağ’ın başlarında feodalitenin çözülmesi
             ve kilisenin gücünün kırılması sonucu ortaya çıkmıştı. Mutlak monarşiler de, XVI. ve XVII. yüzyıllarda
             feodal düzenin siyasal birimlerini ortadan kaldırdığına göre artık tarihi görevini tamamlamıştı. İkinci
             aşama ise modern ulus devlet anlayışının başladığı; Aydınlanma Döneminin laik ve akılcı doktrini ile
             yetişen düşünürlerin temel hak ve özgürlükleri, serbest piyasa ekonomisini, kuvvetler ayrılığını, devle-
             tin sınırlandırılmasını, parlamenter demokrasiyi, anayasacılığı, egemenliğin kaynağının ulus olduğunu,
             savunarak yeni bir siyaset kuramının oluşturdukları aşamadır. Krala ait olan egemenlik, ondan alınarak
             topluma verilmiş, böylelikle egemenliğin demokratik niteliği ortaya çıkmıştır.

                                                  MODERN DEVLET




                    1.Aşama: Mutlak Monarşi Dönemi                                           2. Aşama: Modern Ulus Devlet Anlayışı

                          Niccolo Machiavelli (1469 –1527)                   John Locke ( 1632-1704)

                           Machiavelli’nin tanrısallıktan arınmış laik bir   Locke,  doğal  haklar  teorisini,  serbest  piya-
                                                                       sa  ekonomisini,  kuvvetler  ayrılığını,  devle-
                         siyasal devlet  düşüncesi vardır.             tin  sınırlandırılmasını,  toplum  sözleşmesini
                                                                       ve  direnme  hakkını  savunarak  mutlakiyetçi
                                                                       görüşlerin yerine modern ulus devlet teorisini
                                                                       başlatmıştır.

                             Jean Bodin (1530-1596)                     Jean Jacques Rousseau (1712 - 1778)
                        Bodin mutlak, bölünmez, devredilemez,          Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” kuramında,
                        sürekli egemenlik kuramını  ve onun nitelik-     egemenliğin kaynağını halka  dayandırarak;
                        lerini ortaya koymuştur.                       halk egemenliği teorisini savunarak devletin
                                                                       meşruiyetini demokratik temeller üzerine
                                                                       oturtmuştur.


                            Thomas  Hobbes  (1588 - 1679)                 Emmanuel Sieyés (1748-1836)

                         Hobbes’ta “Sosyal Sözleşme” kuramını          Sieyés, egemenliğin kaynağı olarak da milleti
                           geliştirerek, modern devlet düşüncesinin      göstermiştir.  Bu  şekilde,  Sieyés  “milli  ege-
                         yetkinleşmesini sağlamıştır.                  menlik” teorisini oluşturmuştur.



                                                                                                     9
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17