Page 68 - TARİH 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 68
CEVAP ANAHTARLARI TARİH 11
Kavram Öğretimi
Fırsatlar: Osmanlı Devleti kötü gidişini durdurabilir, halkın sorun-
larını azaltabilir, dağılma dönemine girmeyebilirdi. Çalışma No.: 22
Tehditler: Düzenlemelerden dolayı rahatları bozulanlar, gözden 1. Yönerge:
düşen devlet adamları, yapılan yenilikleri dine aykırı olarak değer-
lendirenler, ağır vergi yükü altında ezilenler Nizam-ı Cedit için her 1. Avrupalı devletlerin iç işlerimize karışmasını önlemektir.
zaman bir tehdit oluşturmuştur. Yenilikleri kötüleyebilirler, karşı
olanların sayısını artırabilir hatta destek buldukları takdirde yeni- 2. Islahat Fermanı ile Batılı ülkelere ve gayrimüslimlere verilen
likleri önlemek için ayaklanabilirlerdi. Sonuçta; yenilik karşıtları imtiyazlar, Osmanlı’nın parçalanma ve çöküş sürecini hızlan-
ayaklanmışlar, Kabakçı Mustafa isyanı ile bu dönem sona ermiştir. dırmıştır.
Çalışma No.: 20 2. Yönerge:
Islahat Fermanı Tanzimat Fermanı
1. Olası Cevaplar:
a) Görsel 1: Sadece hükümdarın otoritesinin var olduğu bir
yönetim şeklini sembolize etmektedir.
b) Görsel 2: Hükümdarın otoritesinin anayasa ve parlamento
ile sınırlı olduğu bir yönetim biçimini sembolize etmektedir. 4 6 1 2 5 8
2. Osmanlı siyasal sisteminde özgürlüklere yer verilmesi, ana-
yasalı bir rejime geçilmesi yanında padişah otoritesini sınırla- 7 3 10 11
yacak ve yürütmeyi denetleyecek bir meclis kurulması gerekli 9 12
olduğunu düşünen Genç Osmanlılar Batı’daki anayasal hare-
ketleri incelemiş ve ilerlemeyi parlamenter sistemde görmüş-
lerdir. Batılılaşma hareketlerinin bir sonucu olarak meşrutiye-
tin uygulanmasında rol oynamışlardır.
3. Hükümdarın yetkilerinin anayasa ve parlamento ile sınırlandı- Çalışma No.: 23
rılmasını öngörmesi nedeniyle daha demokratiktir, denilebilir.
1. Sanayileşme; yeni üretim tekniklerinin üretime uygulanması,
Çalışma No.: 21 ürün kalitesinin yükseltilmesi, üretimin azalan maliyetlerle
gerçekleştirilmesi ile ülkenin ekonomik, sosyal ve toplumsal
1. Kanun-i Esasi, temel kanun ya da anayasa anlamına gelmek- alanlarda uğradığı değişikliklerin tamamıdır.
tedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve son anayasasıdır. 23 2. Sanayileşme ile seri ve hızlı üretime geçildi, ticari faaliyetler
Aralık 1876’da II. Abdülhamid tarafından ilan edilmiş yine II. gelişti ve yeni iş alanları ortaya çıktı. Bununla birlikte tarımda
Abdülhamid Dönemi’nde 1878’te askıya alınmış 1908’de tek- makineleşme ile tarımsal verim arttı ve daha fazla toprakta tarım
rar yürürlüğe konulmuştur. yapılmaya başlandı. Böylece üretilen ürünlerin fiyatı düştü.
2. Kanun-i Esasi, halkın temsilcilerinden oluşan kurucu bir mec- Üretilen teknolojiyle iletişim ve tıp alanlarında önemli gelişmeler
lis tarafından değil padişahın iradesiyle meydana getirilmiş bir yaşandı.
kurul tarafından hazırlandığından ferman niteliği taşıyan bir Sanayileşmenin olumsuz etkileri arasında ise, çevre (Hava, su,
anayasa özelliği göstermektedir. Anayasada bağımsız bir ya- toprak) kirliliğinin artması sonucu sağlık sorunlarının artmasını,
sama organından ziyade padişahın iradesine bağlı bir yasama makine gücüne geçilmekle birlikte istihdam azalması, iç ve dış
öngörülmektedir. Yürütme yetkisinin kullanılması bakımın- göçlerin yaşanmasını söyleyebiliriz. Sanayileşme sürecinde düz-
dan da her türlü kararın alınabilmesi için padişahın onayı aran- gün planlama yapamayan ülkeler çarpık kentleşmenin başlaması
maktadır. Buna karşılık yasama organının yürütme üzerindeki ile birçok altyapı sorunları ile karşı karşıya kalmıştır.
denetim araçları oldukça sınırlı ve işlevsiz kalmaktadır. Ayrıca
yasama yetkisi Meclis-i Ayan ve Meclis-i Mebusan’a ait ol-
makla birlikte padişahın yasamanın her safhasında etkili ol- Çalışma No.: 24
duğu görülmektedir. Temsili ve seçilmiş organ niteliğindeki
Meclis-i Mebusan’ın yasama yetkileri oldukça kısıtlanmıştır.
Her durumda padişah hem yürütmenin hem de yasamanın 1. Ticaretten sağladıkları kârlarla
üstünde bir güç olarak düzenlenmiştir. Padişaha birçok yetki Sahip oldukları para, altın, döviz gibi nakit karşılıklar, paraya
verilmiş olmasına karşın padişahın kutsal ve sorumsuz oldu- dönüştürülebilen tahvil, bono, hisse senedi gibi değerler ve
ğu kabul edilmiştir. Aynı zamanda padişahın isteği üzerine menkul(taşınabilir) ve gayrımenkul(taşınamaz) malların
hazırlanmış ve yürürlüğe konulmuş bir anayasa olduğundan satılması sonucu elde edilen gelirlerle.
bir ferman niteliği taşıdığı söylenebilir. Uygulama aşamasında Bankalardan aldıkları kredilerle
padişahın yetkilerini kısıtlayıcı unsurların az olması da bu du-
rumun nedenleri arasında sayılabilir. Ortak ve hissedarların şirkete kattıkları sermaye ile
2. 1838 Balta Limanı Ticaret Antlaşması ile İngiltere ‘ye tanınan
3. Osmanlı Devleti’ndeki anayasacılık ve demokrasi hareketlerinin
itici gücünü aydın bir kesim oluşturmuştur. Batıdaki burjuvazi, geniş ayrıcalıklar kısa bir üre sonra diğer Avrupa devletleri-
siyasi iktidarı sınırlandırmak amacıyla anayasacılık hareketini ne de tanınmış. Osmanlı ülkesi sadece ham madde satan ve
desteklerken Osmanlı’nın aydın bürokrasisi devleti çöküşten kur- sanayileşmiş ülkelerden gelen mamul malların satıldığı bir
tarmak amacıyla harekete geçmiştir. Dolayısıyla anayasacılığın açık pazar hâline dönüşmüştür. Yerli üretici bu rekabete karşı
Osmanlı topraklarındaki seyri toplumsal ve kültürel gerçeklikler koyamadığından işletmesini büyültebilecek sermaye sahibi
uyarınca farklılık arz etmiştir. Osmanlı toplumundaki sınıfsız yapı olamamıştır.
ve imparatorluk kültürü anayasacılık hareketlerinin devletin sınır- Türk ve Müslüman ahali savaşlardan dolayı ticarete yönele-
landırılması ve temel hakların güvence altına alınması amacını memiş, ülkedeki sermaye azınlıkların ve yabancıların elinde
taşımaktan ziyade devletçilik ideali ve devleti yeniden inşa etmek toplanmıştır.
amacını taşımıştır. Osmanlı Devleti’ndeki anayasacılık çalışmala- Alınan dış borçların vadesi gelince ödenememesi ile alacaklı
rının itici gücü hiç bir zaman halk olmamıştır. Avrupa’da ise halk devletlerin mali denetimine giren Osmanlı Devleti’nin ülke-
yenilik hareketlerinde öncü güç olmuş ve yöneten kesime her tür- sinde milli bir sermaye oluşturma imkanı bulamamıştır.
lü anayasal hakkın verilmesi için baskı unsuru olmuştur. Osmanlı
Devleti’nde ise anayasacılık faaliyetlerinin öncü unsuru yöneten 3 . Portekiz, İspanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, Belçika, ABD,
ve aydın kesim olmuştur. Bu durum ise Osmanlı Devleti’nde de- Japonya, Rusya
mokratikleşmenin hızını ve başarısını düşürmüştür.
65