Page 41 - Sosyoloji 1 | 3.Ünite
P. 41
Kültür 3. ÜNİTE
Atatürkçü Düşüncede Kültür Emperyalizmi
HAZIRLIK SORULARI
Atatürk’ün “Hiçbir millet, diğer bir milletin taklitçisi olamaz, olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit
ettiği milletin aynısı ne de kendi milleti içinde kalabilir.” sözünden hareketle kültür emperyalizmiyle ilgili
neler söyleyebilirsiniz?
KAVRAMLARIMIZ
Emperyalizm, Yozlaşma
ATATÜRK’ÜN KÜLTÜR KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
Atatürk’ün kültür anlayışı, Batı’nın gelişmişliğini yakala- Kültürel gelişim ve dönüşüme direnme sonucu, işlevini
manın yanında bununla da sınırlı değildi. Batılının yaptığını kaybetmiş eski kültür ögelerinin bir kısmı varlığını devam
yapmak, onun gibi yaşamak, Batı’yı taklitten başka bir şey ettirir. Maddi olmayan kültür ögeleri, değişmeye daha fazla
olmazdı. Bu yüzden, Batı’nın ilim ve tekniğini alırken kendi direnç gösterir. Kültürel değişimin etkenlerinden biri olan
değerlerimizi korumamız gerekirdi. Öyleyse asıl amaç, kültür emperyalizmi ise kültürel yozlaşmaya neden olmakta-
Batılılaşmak değil Batı’nın kültür ve medeniyet düzeyine dır.
kendi çabamızla bir an önce ulaşmaktır.
Kültürel yozlaşma, bir kültürün dışarıdan devamlı ve
Atatürk: “İnsanlar, geleneklerini, duygularını, eğilimleri- yoğun olarak kültürel ögeler alması ve bu ögeleri kendi
ni, düşüncelerini eğitmede içinden çıktığı ve içinde yetiştiği içinde yoğurup biçimlendirememesi sonucu ortaya çıkar.
toplumun genel eğiliminden kurtulamazlar.” diyerek bireyle Kendi kültürel değerlerine yeterli derecede önem vermeyen
kültür ilişkisini açıklamıştır. “Milletimizi geniş refah, araç ve ve sahip çıkamayan toplumların kültürleri daha çok yozlaş-
kaynaklara sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş uygar- maktadır. Dilimizin ve kültürümüzün emperyalizm karşısın-
lık düzeyinin üzerine çıkartacağız.” “Uygarlığın yeni buluş- da bozulmaması için birçok çalışma yapmış olan Atatürk, bu
larının, bilimin olağanüstü başarılarının, dünyayı değişme- konuda şunları söylemiştir: “Tam bağımsızlık denildiği
den değişmeye sürükleyip durduğu bir çağda, yüzyılların zaman, elbette siyasi, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve
eskittiği köhne davranış ve düşüncelerle geçmişe saplanıp benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik akla
kalmakla varlığımızı korumamız mümkün değildir.” “Ülke- gelir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan
ler çeşitlidir. Fakat uygarlık birdir. Ve bir ulusun ilerlemesi mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek mânasiyle bütün
için de bu tek uygarlığa katılması gerekir.” sözleriyle de bağımsızlığından mahrumiyeti sayılır.” “Esas, Türk milleti-
kültürümüzün hangi seviyede olması gerektiğini belirtmiş- nin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu
tir.Atatürk’ün dil konusundaki düşünceleri, dilin toplumsal esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olunabilir.
işlevini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Atatürk: Ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun
“Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde bağımsızlıktan mahrum bir millet, medenî insanlık karşısın-
başlıca etkendir.” ve “Ülkesini ve yüksek istiklalini koruma- da uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık
sını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduru- olamaz. Yabancı bir devletin himaye ve desteğini kabul
ğundan kurtarmalıdır.” sözleri ile kültür emperyalizmine etmek, insanlık özelliklerinden mahrumiyeti, beceriksizlik
karşı en güçlü kültürel araçlardan birinin dil olduğunu belirt- ve miskinliği itiraftan başka bir şey değildir. Gerçekten bu
miştir. aşağı dereceye düşmemiş olanların isteyerek başlarına bir
yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.” sözle-
Yabancı dilleri bilim ve iletişim alanlarının yanı sıra riyle Atatürk, kültür emperyalizmine karşı kültürel özgünlü-
günlük hayatta da kullanma yanılgısı kültür emperyalizminin ğümüzü korumamız gerektiğini belirtmiştir.
etkilerinin bir sonucudur. Bu ise kendi dilimizi geliştirmemi-
zin önünde önemli bir engeldir. Dilimizin güzel kullanılması Atatürk, özellikle kültür emperyalizminin etkileri üzerine
ve geliştirilmesinde toplumun her kesimine, özellikle sanat- şunları söylemiştir: “Kültür, dine karışmış masallardan,
çılara ve bilim insanlarına büyük görev düşmektedir. yaradılış ve varlığımızla ilgisi olmayan fikir ve inançlardan,
Atatürk’ün eğitim alanında yaptığı devrimler, kültürel ögele- doğudan ve batıdan gelen etkilerden uzak, millî karakter ve
rin bilimsel, çağdaş ve laik bir anlayışla aktarılmasını sağla- tarihimize uygun bir kültürdür.” Atatürk devrimleri de işte bu
mıştır. Hızlı toplumsal gelişmeler ve kültürel değişmeler, gerekçelerle gerçekleştirilmiştir. Atatürk; toplumsal, ekono-
kültürün bilimsel olarak aktarılmasında eğitimin önemini mik, siyasal gelişmelerle birlikte kültürel gelişmelere de
daha fazla hissettirmektedir. önem vermiştir.
225