Page 37 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 5.Ünite
P. 37

ROMAN






                 8.  I. Metin ve II. Metin parçalarını aşağıda verilen başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız.
                      I. Metin
                      “Sen ki, Türk ordusunun en kahraman binicisi Cezmi değil misin? Bir düşmanını ölümden
                   kurtarmak için gözünü kırpmadan atıldığın bela girdabından bizim iş daha mı tehlikelidir ki bu
                   kadar çekingen davranıyorsun? Gayemizin ve hayalimizin kutsallığını ve hatta şairane olduğunu
                   bile bilmeden Şirvan’dan buralara kadar geldin de şimdi burada mı vesveseye kapılıp işi bozacak-
                   sın?” diyerek arkadaşının mertlik ve kahramanlık duygularını kamçıladı.
                      Amacım, sizin tehlikede olduğunuzu anlatmaktı. Yoksa ben hiçbir zaman belalardan ve tehli-
                   kelerden korkan, canından endişe edenler takımından değilim. Bunu siz de pekâlâ bilirsiniz…”
                   cevabıyla bu işe olan güvenini bildirdi. Sonra meselenin ayrıntıları uygulanması hakkında bir
                   süre daha konuştular. Gece hayli ilerlemişti. Cezmi yine geldiği pencereden aşağıya süzülerek
                   Adil Giray’dan ayrıldı.
                                                                                       Namık KEMAL, Cezmi

                      II. Metin
                      Osman Beğ, Söğüt’ün konduğu yayvan sırtın düzlüğündeki son molada, Gazi Rahman’ı, baba
                   yoldaşı Ak Temur’e yolladı. Gazi Rahman ona;
                      -”Hey oku kaçana da, uçana da yeten Ak Temur ulumuz; iznin olursa, Osman Bey gelip seninle
                   danışmak diler” dedi.
                      Ak Temur hemen toparlanmaya girişti:
                      -” Yok, a oğul; beğler gelmek yakışmaz: Hemen ben varayım.”
                      Gazi Rahman, bağır bastı ve:
                      -”Söz, elbette ki bana düşmez” dedi;”ben beğin buyruğunu iletirim.”
                      Ak Temur, o zaman;
                      -”Doğru dersin, yiğit...buyursun” dedi.
                      Ak Temur yanında karısı, oğlu, gelini ve iki torunu ile, bir kütüğün üzerinde oturmakta idi.
                   Osman Beğ’in, Rahman’la konuştuktan sonra kendisine yöneldiğini görünce ayağa kalktı. Yanın-
                   dakiler de oradan uzaklaştılar.
                                                                                         Tarık BUĞRA, Osmancık

                                    Tema                                 Anlatım Biçimi









                                   Anlatıcı                                Bakış Açısı








                                                        Üslup














                                                                                                           209
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41