Page 3 - Türk Dili ve Edebiyatı - Ünite 4
P. 3
Makale
DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE RÜZGÂR ENERJİSİ
Yrd. Doç. Dr. Önder Güler
1. Metin İstanbul Teknik Üniversitesi, Enerji Enstitüsü
ÖZET
Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan fosil yakıtların gelecekte tükenecek olma-
ları ve çevresel etkileri nedeniyle tüm dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanılmasıyla elektrik enerjisi üretilmesi üzerine çalışmalar devam etmektedir.
Ülkemizde elektrik enerjisi üretiminde çoğunlukla hidrolik kaynaklar ile linyit, doğal gaz, kömür, fuel oil
gibi termik kaynaklar kullanılmaktadır. Yenilenebilir kaynaklar içerisinde yer alan ve son yıllarda dünyada
büyük bir gelişim gösteren oldukça büyük bir potansiyele sahip olduğumuz rüzgâr enerjisinin kullanımı
ile elektrik enerjisi üretimi ülkemizde yok denecek kadar azdır. Bu çalışmada Türkiye’nin mevcut elektrik
enerjisi üretiminin kaynaklara göre dağılımı ve gelişimi incelenmiş ve dünyadaki rüzgâr enerjisi kullanı-
mının gelişimine paralel olarak ülkemizdeki durumu ortaya koyulmuştur.
1. GİRİŞ
Tüm dünyada ilerleyen teknolojiye bağlı olarak kişilerin elektrik enerjisine olan ihtiyaçları da ar-
tış göstermektedir. Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan mevcut fosil kaynakların sınırlı olması ve
gün geçtikçe azalmaları ve bir gün tükenecek olmaları nedeniyle, bir yandan elektrik enerjisi tasarruf
çalışmaları sürdürülürken diğer taraftan da yenilenebilir kaynaklar kullanılarak elektrik enerjisi üretil-
mesi üzerinde çalışmalar büyük bir hızla devam etmektedir. Yenilenebilir kaynakların elektrik enerjisi
üretiminde kullanılması için yapılan çalışmaların dışa olan bağımlılığı azaltmasından dolayı, ülkelerin
geleceği için önemi açıktır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalardan bir tanesi de son yıllarda Dünya-
da ve özellikle Avrupa’da büyük bir gelişim gösteren rüzgâr potansiyellerinin kullanılmasıyla elektrik
enerjisi üretilmesidir.
Rüzgâr enerjisi yerli, dışa bağımlı olmayan, doğal ve tükenmeyen, gelecekte de aynı oranda temin
edilebilecek, asit yağmurlarına ve atmosferik ısınmaya yol açmayan, CO emisyonu olmayan, doğal
2
bitki örtüsü ve insan sağlığına olumsuz etkisi bulunmayan, fosil yakıt tasarrufu sağlayan, radyoaktif
etkisi olmayan, teknolojik gelişimi hızlı, döviz kazandırıcı bir kaynaktır. Ayrıca kısa sürede devreye
alınabilmekte ve kısa sürede sökülebilmektedir. Bunun yanı sıra istihdam olanağına sahiptir ve fi-
yat artma riski yoktur [1, 2, 3]. Tüm bu olumlu katkılarının yanında gürültü, görsel ve estetik kirli-
liği, kuş ölümleri, 2-3 km’lik alan içinde radyo ve TV alıcılarında parazitlere neden olması gibi bir-
takım dezavantajları vardır [1, 4]. Fakat rüzgâr türbini teknolojisinde gelinen bugünkü nokta, tüm
bu olumsuz etkileri son derece azaltmış veya ortadan kaldırmıştır. İlk türbin modelleri yeni ve daha
büyük modellerine göre daha gürültülüyken şu andaki modern türbinler oldukça sessizdirler [1, 2,
5]. Kuş sığınakları ve kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlere rüzgâr santralı kurulmamasına dikkat
edilerek ve önemli kuş göç yolları da rüzgâr santralı kurulmasında göz önünde bulundurularak kuş
ölümlerinin en aza indirilmesi söz konusudur [1]. (...)
109