Page 9 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | 5.Ünite
P. 9
TİYATRO
KANUNÎ, (Onu da kenara doğru iterek) — Sen de şöyle kenarda dur. (Merdivenlere doğru yürürken) Yal-
nız kalmak istiyorum bu gece. Yalnız kalmak ve düşünmek. (Bu kelimedeki harikulâde mânayı
sanki birden keşfedivermiş gibi birkaç kere tekrarlar.) Düşünmek… Düşünmek… Düşünmek…
(Merdivenlerden birkaç basamak çıkmışken, geriye doğru seslenir) Nasıldı o beyit Rüstem?
(Okur.)
Hatası gayri muayyen, günahı nâmalûm
Zehi şehidi ü said, zehi şehi mazlûm
(Ağır ağır basamakları sonuna kadar çıkar. Beride Hurrem’le Rüstem insiyaki olarak birbirle-
rine yaklaşırlar.)
HURREM, (Fısıltılı bir sesle). — Korkuyorum.
RÜSTEM, — Ben de…
Orhan ASENA, Hurrem Sultan
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
aşikâr : Açık, apaçık, belli. nabekâr : Yararsız, işe yaramaz.
bent olmak : Bağlanmak, tutulmak. namalum : Bilinmeyen, belli olmayan.
feveran etmek : Birdenbire öfkelenmek, kö- said : Mutlu.
pürmek, parlamak. şeh-i mazlûm : Mazlumların şahı.
gayrimuayyen : Belirsiz.
teessür : Üzülme, üzüntü.
insiyaki : İçgüdüsel.
zehi : Ne güzel, ne hoş.
müddebbir : Tedbirli.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, Cumhuriyet Dönemi tiyatro yazarları içerisinde yer alan Orhan Asena’ya aittir.
Geçmişten bugüne tarihî kişi ve olaylar, edebiyatın pek çok türüne yansımıştır. Orhan Asena da bu üç
perdelik tiyatrosunda dönemin tarihî gerçekliğini bireylerden yola çıkarak vermiştir. Yazar, metinde
saltanat tutkusu olan Hürrem Sultan’ı tüm yönleriyle (annelik, kıskançlık, hırs vb.) yansıtmaya çalışır.
Tiyatro başta olmak üzere roman, hikâye, masal, şiir gibi bütün edebî türlerde farklı düzeylerde ko-
nuşmadan faydalanılır. Bunlardan tiyatro tamamı ile diyalog, zaman zaman da monolog anlatım tek-
niği üzerine kurulur. Tiyatroda anlatıcı olmadığı için yazar, Orhan Asena’nın Hürrem Sultan oyunun-
da da olduğu gibi her şeyi kahramanı veya kahramanlarını konuşturarak ifade eder.
Cumhuriyet Dönemi’nde 1950’li yıllardan sonra sanat ve edebiyattaki yenilikler tiyatro türünün ge-
lişmesine zemin hazırlamış ve bu dönemde tiyatro türünde verilen eserlerin sayısı artmıştır. Cum-
huriyet Dönemi’ndeki toplumsal değişimlere bağlı olarak diğer edebî türlerde olduğu gibi tiyatro tü-
ründe de konular çeşitlenmiştir. Bireyin iç dünyasından toplumsal sorunlara, kuşak çatışmasından
evrensel konulara kadar pek çok konu tiyatroda yerini almaya başlamıştır.
Bu dönem tiyatro yazarları, toplumun her kesimine uzanmakta; konularını kent, kasaba ve köy ya-
şamının somut gerçeklerine dayandırmaktadır. Eserlerinde günlük hayatın içinden kadın, erkek, me-
mur, asker, iş adamı, tüccar, politikacı ve köylü tiplerine yer verirler. Bu dönemin tiyatro eserlerinde
kullanılan açık ve yalın bir dil, somut bir anlatım üslubun belirleyici özellikleri olmuştur.
Cumhuriyet Dönemi Türk Tiyatrosu’nda Orhan Asena’nın yanı sıra Güngör Dilmen, Vedat Nedim
Tör (Sanatkâr Aşkı, Hep ve Hiç), Cevat Fehmi Başkut (Ayarsızlar), A. Turan Oflazoğlu (IV. Murat, Kö-
sem Sultan), Turgut Özakman (Töre, Ah Şu Gençler), Refik Erduran (Cengiz Han’ın Bisikleti, Karayar
Köprüsü), Necati Cumalı (Nalınlar, Yaralı Geyik), Recep Bilginer (Sarı Naciye, Gazeteciden Dost), Sa-
bahattin Kudret Aksal (Kahvede Şenlik Var, Şakacı) gibi sanatçılar tiyatro alanında verdikleri eserlerle
tanınmışlardır.
211