Page 129 - İMGESEL RESİM 11
P. 129

İMGESEL TASARIM UYGULAMALARI



               “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş de-
            mektir.” aşina olunan Atatürk’ün bu sözü, aslında toplumlarda sanatın
            ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır.
               Sanat, insanlık tarihinin her döneminde var olan bir olgudur. “Dün-
            ya aydınlık olsaydı sanat olmazdı.” sözüyle Albert Camus [Albırt Kamus
            (1913-1960)] sanatın bireyin yaşadığı toplumsal sıkıntılardan kurtul-
            ması noktasında,  tıpkı okyanustaki bir geminin karanlıkta karaya otur-
            masını önleyen bir fener görevi gördüğünü ifade etmektedir.
               Sanat, toplumların gelişiminde çok önemli bir rol oynar. Bir toplu-  Görsel 2.97:  Hitit kültürüne ait sanatsal örnek
            mun dinlediği müzikten ve tiyatroya gitme sıklığından toplumsal alanda ne kadar gelişmiş olduğu anlaşılabilir.
               Anadolu kültürünün geçmişine bakıldığında yapılan sanatsal faaliyetlerin oldukça zengin bir içeriğe sahip olduğu
            görülmektedir.
               Hitit kültüründe müzik, şarkı ve dansın önemli bir yeri bulunmaktadır. Yazılı belgelere göre çeşitli tanrılar için kut-
            lanan kült (din) törenlerinde farklı çalgılar çalınıyor, şarkılar ve ilahiler söyleniyor, gösteriler yapılıyor ve zaman zaman
            da dans ediliyordu. Bu belgeler; çoğunlukla dinî nitelikte olup bayram, ölü, kurban ve sunuyla ilgili törenlerle sınırlı
            kalmaktadır (Yıldırım, 2001) (Görsel 2.97).

































              Görsel 2.98:  Anadolu kültürünün gölge oyunu, Hacivat ve Karagöz

               İslamiyet'ten önceki Türk topluluklarından olan Uygur Türklerinde tiyatro sanatının ne denli geliştiğini Çin kaynak-
            larından öğrenmekteyiz.
                Yine bu kaynaklarda Türkistan'a gelen ilk Çin elçisi Chang Chien'in MÖ 139'da "Uygurlar kendi el yazısına sahip
            olmakla kalmayıp kendilerine özgü müzik, dans, tiyatro, ressamlık ve heykeltıraşlık alanlarında da çok zengin ürünlere
            sahiptirler." şeklindeki tespitine rastlamaktayız.
               Geleneksel Türk tiyatrosunun ilk örnekleri olan Hacivat ve Karagöz aynı zamanda din dışı sanatsal faaliyetlerin de
            öncülerindendir. Bazı araştırmacılar bu oyunun Türklerin Orta Asya’da yaşadığı dönemden itibaren oynandığını ileri
            sürmektedir. Oyun, konularını halk hikâyelerinden ve günlük yaşamdan almıştır. Hacivat yarı bilgin, Karagöz ise halk
            adamıdır (Görsel 2.98).
               Karagöz oyunlarında her konu, her olay komedi tarzında anlatılır. Bütün oyunlarda komik ögeler ön plandadır.
            Komik ögeler söz ve hareketlerle verilir. Söz komiklikleri ironi, yanlış anlamalar ve şive taklitleri ile sağlanır. Bütün tipler
            yerel şiveleri ile konuşturulurlar. Hareketlerde komiklik ise kavgalar, düşüp kalkmalar, bir eşyaya veya insana çarpma-
            larla verilir (Demir & Özdemir, 2013).



                                                                                                              127
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134