Page 87 - MÜZE EĞİTİMİ (seçmeli 9,10,11 ve 12. sınıflar)

MÜZE EĞİTİMİ MÜZECİLİK

Müzelerde eğitim hizmetleri, farklı hedef kitlelerin özellikleri ve deneyimleri
dikkate alınarak gerçekleştirilir. Müzeler, bir yandan topluma yaşam boyu eği-
tim verirken diğer yandan hazırladıkları eğitim amaçlı müze gezileriyle örgün
eğitime destek olurlar. Müzelerin en önemli hedef kitlesi çocuk ve gençlerdir.

Son yıllarda dünyadaki müzelerin yavaş yavaş araştırma ve eğitim merkezle-
rine dönüşmesiyle birlikte toplumun müzelere sıklıkla gitmesi, yaptığı geziler
sonucunda bilgi anlamında kazanımlar elde etmesi müzelerin amaçları hâ-
line gelmiştir. Eğlenceli mekânlara dönüşen müzeye gelen insanların müze-
de geçirdikleri zaman ve bu sürede kazanacakları tecrübe önem kazanmıştır.
Günümüzde okullar öğrenmenin tek kaynağı değildir. Müzeler, sergiler, sanat
merkezleri gibi farklı öğrenme ortamları, okulun öğrenme yaşantılarının zen-
ginleşmesine katkıda bulunan, verilen kuramsal bilgileri destekleyerek, öğ-
renmenin hem daha eğlenceli hem de kalıcı olmasını sağlayan ideal mekân-
lardır.
Müze bir insanın her yaş döneminde etkinliklerine katılabileceği olanakları
sunar. Bu olanaklardan yararlanan müze tüketicileri duyu organlarının tama-
mını kullanarak, keşfederek, araştırarak, doğrudan uygulamalara katılarak
daha etkili ve kalıcı öğrenme yaşantıları elde edebilirler.
Müzede gerçekleştirilen öğrenme etkinliklerinin en önemli yönü öğrencile-
rin alternatif öğrenme yollarıyla karşılaşma, maddi kanıtlar ile aktif biçimde
çalışma şansı sağlanmasıdır. Müze eğitimcileri müzede öğrenmeyi açık uçlu,
sürekli, yaşam boyu sürecek bir deneyim olarak görürler.
Müzelerin tamamı (bilim ve teknoloji, doğa tarihi, etnografya ve arkeoloji
müzeleri vb.) ile hayvanat bahçeleri, sanat galerileri, sit alanları, ören yerleri
gibi alanlar informal öğrenme ortamlarıdır. Okuldaki öğrenme müzedeki nes-
nelerle bağlantılı olarak uygulandığında, kuramsal bilgiler canlı ve kalıcı olur.

Müzeler sahip olduğu mekânlar ve nesneler yoluyla, öğrencilere okulda fırsat
bulamadıkları farklı öğretim modellerini sunabilmektedir. Bu bağlamda mü-
zedeki öğrenme, okuldaki gibi sözel bilgi aktarımı ile nesnelerin sergilenmesi
ile sınırlı kalmamaktadır. Birey müzeyi gezen pasif bir seyirci değil, aktif bir
katılımcı olmaktadır.

Müzelerde çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin öğrenme etkinliğine katkı
sağlayacak eğlenceli, günlük yaşantılarıyla bağdaştırabileceği, eğitim ortam-
ları sunmaktadır. Bu da yüz yüze etkileşim olarak adlandırılan yaklaşımla do-
kunmayı, görmeyi, çizmeyi, yapmayı, tartışmayı, sorgulamayı, yaratıcı drama-
yı, ve atölye çalışmalarına katılma imkânı sunmaktadır.
Müzelerin eğitimdeki önemi koleksiyonlarında sergilediği nesnelerle ilgilidir.
Müzelerdeki nesneler aracılığıyla öğretmen ve kitap merkezli geleneksel eği-
tim dışında öğrencilere zengin öğrenme deneyimleri sunulmaktadır.Müzeler-
de yapılan eğitim etkinlikleri; gözlem, kanıt kullanma, araştırma, karşılaştır-
ma, değerlendirme, empati, sosyal katılım, yaratıcılık gibi pek çok becerinin
geliştirilmesini sağlar. Ayrıca estetik duyarlılığının geliştirilmesine, geleceğin
kültürel mirasını tanıyan, koruyan ve kendinden sonrakilere aktarma bilinci-
ne sahip kuşakların yetişmesine de katkıda bulunur.

85