Page 149 - TEMEL SANAT EĞİTİMİ 9
P. 149

KOMPOZİSYON VE SANATIN İLKELERİ









                 Sanatçı,  özellikle  son  çalışmaları-
               nın  önemli  bir  kısmını  kendi  imgesini
               betimlediği  portrelere  ayırmıştır.  Çok
               genç yaşlardan itibaren otoportrelerini
               yapmayı ihmal etmeyerek bir anlamda
               otobiyografisini  oluşturmuştur.  Yan-
               daki  ilk  portrede,  hevesli  ve  heyecan
               dolu delikanlının önünde iniş ve çıkış-
               larla dolu kırk uzun yıl vardır. Yüzün-
               deki  ifade,  yıllar  geçtikçe  yerini  yaşlı
               bir  adamın  tevekkül  dolu  bakışlarına   Görsel 5.10: “Genç ve Yaşlı Rembrandt”
               bırakacaktır. Bir ışık-gölge ustası olan
               Rembrandt; bu yalın, ağırbaşlı portre-
               siyle son noktayı adına yaraşır bir bi-
               çimde koymuştur.
                 Rembrandt’ın  ışık-gölge  konusun-
               daki  ustalığı  gravürlerinde  de  görül-
               mektedir. Sanatçı, gravürlerinde “bakır
               kazıma”  veya  “tahta  kesme”  yerine
               “asit oyma” yöntemini kullanmıştır. De-
               sen,  bu  yöntemde  bal  mumuyla  kap-
               lanan  bakırdan  levhaya  iğneyle  çizili-
               yordu.  Baskı  için  gereken  oyuklar  da
               levhanın  aside  atılmasıyla  elde  edil-
               mekteydi.                            Görsel 5.11: “Üç Ağaç”, 1643, Rembrandt, 21,3x27,8 cm, gravür, H. O.
                 Rembrandt’ın  gravürleri  yağlı  bo-  Havemeyer Koleksiyonu
               yalarıyla benzer özellikler gösterir. Bu
               gravürlerde leke ve çizgiler, siyah-be-
               yazın da etkisiyle resimsel bir anlatım
               dili oluşturmaktadır.
                 Sanatçı;  600  yağlıboya,  300  kadar
               aside yedirme baskı ve 2.000 dolayın-
               daki  çizimiyle  olağanüstü  bir  verime
               ulaşmıştır.  Hiçbir  zaman  tekdüzeliğe
               düşmemiş, hemen her yapıtıyla kendi-
               ne özgü bir arayış sergilemiştir. Remb-
               randt’ın  1669’daki  ölümü  pek  fazla
               yankı  uyandırmasa  da  ölümünden
               kısa bir süre sonra ünü tüm dünyaya
               yayılmıştır.

                  Görsel 5.12: “Sophonisba”, 1634, Rembrandt,
                  142x153 cm, tüyb, Ulusal Prado Müzesi, Madrid



                                                                                                    147
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154