Page 202 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 202

STRÜKTÜR




               Leonardo Da Vinci ‘‘Sanatçı, sadece perspektif ve doğru çizim yasalarını bilmekle yetinmemeli, doğanın ya-
            salarını da çok iyi bilmelidir. Bu ancak doğayı incelemekle edinilir.’’ diyerek tasarımlarının esin kaynağının doğa
            olduğunu açıklamıştır.
               Henry Moore da ‘‘Doğanın gözlenmesi sanatçının
            biçim bilgisini geliştirir, sanatçıyı taze tutarak yalnız
            kuramlarla çalışmaktan alıkoyar, esinlenme gücünü
            besler.’’ demiştir.
               Paul Cezanne da [Pol Sezan (1839-1906)] ‘‘Doğa-
            nın yapısındaki geometrik form anlayışı yani doğanın
            aklı çözümlenmelidir.’’ der. Bu inşacı tavır sanatta
            Kübizm akımının gelişmesine etken olurken Picasso,
            Braque ve birçok sanatçının form anlayışını ve görme
            biçimlerini değiştirmiştir. Nesnenin geometrik parça-
            larına ayrıldıktan sonra resim sanatının araçlarıyla ye-
            niden inşa edilmesi, yeni bir düzen oluşturma arayışı
            ancak doğanın yapısal çözümlenmesi ile gerçekleşe-
            bilir. Doğada bulunan varlıkların yapısını inceleyerek
            denge, simetri, hareket, ritim, doku gibi elemanların
            nasıl kullanıldığını gözlemleyerek, birimlerin bir araya  Görsel 5.3: Ejderha sineği
            gelirken hangi işlevsel amaca hizmet ettiğini sorgula-
            yarak çalışan birçok sanatçı ve tasarımcı, edindiği bil-
            giler doğrultusunda yaşadığı çevreyi estetik ve fonksi-
            yonel anlamda biçimlendirmiştir.
               Doğayı rol model alıp ondan öğrendiklerini farklı
            alanlara uyarlayan tasarımcılar; kimi zaman tasarım-
            larını doğanın bir parçası olarak kurgulamış, kimi za-
            man doğal biçimlenişi esin kaynağı belirleyerek me-
            taforik çözümlemeler yapmış, kimi zaman da dış yapı
            ve strüktürü ayakta tutacak iskelet sistemini  biyolojik
            bilgiye dayalı olarak çözümleme yoluna gitmiştir.
               Doğayı çözümleyerek, araştırarak, yorumlayarak
            doğanın işleyişini dürüstlükle analiz eden ve onları
            insan kullanımına uyarlayan bu anlayış yeni ve dev-
            rimci bir bilim dalını da geliştirmiştir. Biyomimesis,
            Yunanca bios “yaşam” ve mimessis “taklit etmek”
            kelimelerinden türetilir. Türkçeye “biyotaklit” olarak
            uyarlanmıştır. Doğanın modellerini, sistemlerini, olu-
            şum  süreçlerini  ve  elementlerini  inceleyen  ve  elde
            ettiği bilgilerden taklit ederek ya da ilham alarak ya-
            rarlanan yeni bir bilimdir.
               Biyomimesis  kavramının bilinen en eski  uygula-
            yıcısı ünlü ressam Leonardo Da Vinci’dir. Sanatçının
            birçok tasarımı doğanın incelenmesine dayanır.  Pek
            çok problemin çözümünün,  doğada canlı ve cansız
            varlıkların  sistemlerinde  var  olan  düzen yapısında
            saklı olduğunu söylemiştir. Örneğin mekanik kanat
            tasarımlarını yaparken yarasa ve ejderha sineğinin
            kanat yapısındaki strüktür sistemini çözümlemeye    Görsel 5.4: Ejderha sineği kanat yapısı, Leonardo Da Vinci, 1488
            çalışmıştır (Görsel 5.3, 5.4).






              1. Doğada var olan bitki ve hayvanları gözlemleyerek bunlara ait formların nasıl göründüğünü inceleyiniz.
                   Bulduğunuz örnekleri arkadaşlarınızla paylaşınız.
              2. Bulduğunuz örneklerin çizimlerini yaparak formun strüktür yapısını kavrayınız.






                                                                                                         199
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207