Page 154 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 154
HEYKEL UYGULAMALARI
Görsel 4.25: At Üstünde Adam, Fernando Botero [Fernan- Görsel 4.26: Kederli, Franz Metzner [Fıranz Metznır
do Botero (1932)], 1992, Medellin, Kolombiya (1870-1919)], 1913, Orsay Müzesi, Paris
Görsel 4.27: Torso, Jacob Epstein [Cakop Epsitayn Görsel 4.28: Métamorphose II, Pablo Picasso,1928,
(1880-1959)], 1915, Van Gogh Müzesi, Amsterdam, Paris, Fransa
Hollanda
Uygulanan çalışmada fiziki yapı deforme edilerek abartılmış (Görsel 4.25) ya da sadeleştirilerek ayrıntılardan
arındırılmış olabilir (Görsel 4.26). Form tanıdık faklı bir şeye dönüşmüş gibi görünebilir (Görsel 4.27) hatta yeni bir
form izlenimi de oluşturabilir (Görsel 4.28). Fakat hangi soyutlama yöntemi kullanılırsa kullanılsın estetik ilkeleri
gözeten belli bir düzene ve geometrik bir kurguya sahip olmalıdır. Formun rastlantı ya da tesadüfler sonucu ortaya
çıkması beklenemez.
Soyut uygulamalarda, somut çalışmalarda da olduğu gibi üç boyutlu cisimler arasında benzerlikler aranırken
zıtlık ve egemenlikler karşılaştırılıp boyutların oranları birbiriyle kıyaslanır. Doku ya da birim oluştururken tekrar
ve zıtlıklar arasında denge yakalanarak bütünlük oluşturulur.
Kişi yaptığı çalışmayla ilgili biçim, doku, ışık, birim vb. elemanların oluşturduğu zıtlıkların bütünlük ve uyumu-
nu açıklayabilmelidir. Ayrıca izleyici, yapılan bu uygulamanın oran, hareket, ritim, denge vb. ilkelere bağlı kalına-
rak oluşturulduğu ayrımına varabilmelidir. Bütün bu unsurlara diğer üç boyutlu çalışmalarda olduğu gibi tasarım
aşamasında çözüm aranmalı ve çalışma tasarım belirlendikten sonra plastik forma dönüştürülmelidir.
Heykellerin doğanın tasvirinden kurtulup form denemelerine dönüşmesiyle oluşturulan yeni biçim, figürde de
soyutlamaya yönelişin bir göstergesi olmuştur. Sanatçı, çalışmalarında insan figürlerinin biçimini bozarken onu
sınırlarının dışına çıkarmakta ve aynı zamanda onun dışında var olan şeylerle arasında birtakım yakınlıklar bu-
lunduğunu göstermektedir. Alışılagelmişe tepki olarak ortaya çıkan bu durum, bilinçli olarak anatomik bilgileri bir
kenara bırakıp sanatçının figüre yüklediği anlama bürünmesine sebep olur.
151