Page 62 - ÇOK SESLİ KORO 10
P. 62
4. ÜNİTE
4.2. Rönesans Dönemi
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. Rönesans ve reform hareketleri konusunda düşünceleriniz nelerdir?
Batı tarihinin en önemli dönemlerinden biri olan Rönesans Dönemi, 15. yüzyılda başlamış ve 17. yüzyılın ilk yarısına
kadar sürmüştür. Rönesans “yeniden doğuş” anlamına gelmektedir. Bu dönemin “rönesans” olarak adlandırılmasının
sebebi, insanların Orta Çağ’daki baskıcı tutumdan kurtularak pek çok alanda yenilikçi akımlar geliştirmesidir. Rönesans
Dönemi’nde bilim alanındaki gelişmeler hız kazanmış ve sanatçılar kişisel duygularını özgürce dile getirmeye başlamıştır.
Rönesans’ın merkezi İtalya’dır. Bu dönemde İtalya’da gelişmeye başlayan bilim ve sanat anlayışı zaman içinde tüm
Avrupa’ya yayılmıştır. Resim, heykel, mimari gibi alanlarda Leonardo Da Vinci (Leonardo Da Vinçi), Michelangelo (Mike-
lanjelo), Raphaello (Rafello); edebiyat alanında Montaigne (Monteyn), Cervantes (Servantes) ve Marlowe (Marlov) dö-
nemin dikkat çeken isimlerindendir. Fen bilimlerinde Copernicus (Kupernikus) ve Kepler (Kebler), yeni yerlerin keşfinde
ise Macellan (Maçellan) ve Kristof Kolomb (Kristof Kolomb) dönemin önemli isimleridir.
4.2.1. Rönesans Dönemi'nde Müzik
Orta Çağ’da kilisenin tekelinde olan müzik, Rönesans Dönemi’nde Burgonya ve Flaman (Filemın) okulu bestecileri-
nin öncülüğüyle dünyevi konuları da işlemeye başlamıştır. Özellikle Guillaume Dufay (Giyum Düfe) ve John Dunstable
(Can Danstıbıl) gibi besteciler müzikte Rönesans’ı başlatacak yenilikçi çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar ile müzik yazısı
gelişmiş, çalgılar çeşitlenmiş ve farklı müzik biçimleri ortaya çıkmıştır. Din dışı müzik ile birlikte dinî müzikte de gelişim
sağlanmıştır. Dinî metinler, bu dönemde geliştirilen çok sesli nota yazısı sayesinde daha etkileyici ve sanatsal bir ifade
kazanmıştır. Böylelikle Orta Çağ kilisesinin sert kurallarından uzaklaşılarak müzikte yeni bir oluşum sürecine girilmiştir.
Çağın coşkusunun ve sevincinin dile getirildiği eserlerin bestelenmesiyle birlikte çok sesliliğin ilk büyük eserleri ortaya
çıkmıştır. Rönesans’ın yaşam sevinci danslarla, çalgı ve vokal için yazılmış eserlerle anlatılmış; şarkılar ve danslar günlük
yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Bu sayede müzik, toplum hayatında önemli bir yer tutmuştur. Hangi sosyal
sınıftan olursa olsun her bireyin müzik alanında bilgi sahibi olması ve bir enstrüman çalması gerekli hâle gelmiştir. Öyle
ki saray yönetiminde olan kişilerin de müzik teorisi hakkında bilgili olması ve enstrüman çalabilmesi önem kazanmıştır.
Sanatsal ve sosyokültürel bağlamda yaşanan değişim, dönüşüm ve gelişimlerin yanı sıra dönemin bilimsel ve teknik
gelişmeleri de Rönesans müziğini etkilemiştir. 15. yüzyılda Almanya’da matbaanın icat edilmesinin ardından 1501 yılında
Venedik’te Giovanni Petrucci (Cevanni Petruçi) tarafından ilk nota basımı yapılmıştır. Böylece müzik daha geniş coğrafya-
lara ve kitlelere ulaşmaya başlamıştır.
Rönesans Müziğinin Genel Özellikleri
• Müzik daha insancıl bir biçime dönüşmüştür.
• Eserlerde doğa, insan ve güncel olaylar konu edinilmiştir.
• Çalgı müziği önem kazanmış ve çalgılar geliştirilmiştir.
• Çok sesli müzik şekillenmeye ve gelişmeye başlamıştır.
• Operanın ortaya çıkışına zemin hazırlanmıştır.
• Şiir ve müzik bir arada kullanılmaya başlanmıştır.
• Avrupa’da her ulusa özgü farklı müzik formları ortaya çıkmıştır.
• Dramatik duyguları güçlendirmek için ilk defa yarım aralıklı tonlar (kromatik sesler) kullanılmıştır.
• İki sesli müzik yazısından üç ve dört sesli yazıya geçilmiştir.
• İnsan sesi gruplarına benzer bir ayrım çalgılar için de kullanılmaya başlanmıştır.
60 ÇOK SESLİ KORO 10
