Page 14 - GİTAR_10_KİTAP_2022.indb
P. 14
1. GİTAR ÇALMADA TEKNİK VE MÜZİKALİTE
Hazırlık 1. İyi bir gitarist olabilmek için kişinin nasıl bir donanıma sahip olması gerekir?
Çalışması Arkadaşlarınızla tartışınız.
2. Çalgı çalmada “teknik”in ne anlama geldiğini araştırınız.
3. “müzikalite” terimi size ne çağrıştırıyor? Derste öğretmen ve arkadaşları-
nızla paylaşınız.
1.1. TEKNİK VE MÜZİKALİTE
Kelime anlamı olarak teknik; “bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan
yöntemlerin tümü” olarak özetlenebilir. Bir başka deyişle teknik, bir müzisyenin
mesleğindeki uygulamaya yönelik becerisi, bilgisi ve gücüdür. Bu tanımı gitar
çalma anlamında özele indirgersek, teknik; gitar çalma becerisini gerçekleşti-
ren tüm yöntemlerin başarılı bir şekilde uygulanması demektir.
Bir gitarist çok güçlü bir tekniğe sahip olabilir. Şöyle ki; bare kullanımı, tirando,
apoyando, arpej uygulamalarında denge, hızlı çalabilme gibi gitar için hayati
sayılabilecek teknikleri başarı ile uyguluyor olabilir. Ancak, tüm bunlar onu iyi
bir gitarist yapabilir mi? Elbette sözü geçen tekniklere sahip bir gitarist bu açı-
dan oldukça donanımlıdır ve bunun kendisine eserleri seslendirmede büyük
yararı olacaktır. Fakat “iyi bir gitarist” olmak için önemli bir gereksinim de “mü-
zikalite”dir.
Müzikalite, tanımlanması oldukça zor ve soyut bir kavramdır. Kesin bir şekilde
anlatılamadığı ve kalıba sokulamadığı için müzik alanında en çok tartışılan ko-
nulardan birisi olmuştur. Müzikalite, ana hatlarıyla “kişinin sahip olduğu estetik
değerleri, yeteneği, birikimi ve bireysel yaklaşımı duygulara hitap edebilecek
biçimde enstrüman aracılığıyla aktarabilmesi” demektir.
Çalgısal müzikte yorumcu, sahip olduğu teknikle çalgının olanak sağladığı her
sesi üretebilir ve kullanabilir. Bu seslerin anlam kazanması ancak sanatsal bir do-
kunuşla yani “müzikalite” ile mümkündür. Başka bir şekilde tanımlanacak olursa
müzikalite; “sahip olunan teknik ile üretilen seslerin müziksel bir ifadeye, anlatı-
ma dönüşme gücü”dür. Bu konunun da “teknik” konusu gibi geliştirilmesi gerekir.
Müziği oluşturan unsurlar sıra ile ele alındığında, müziğin en küçük yapı taşı
sestir. Sesler bir araya geldiğinde müzikal bir figürü oluşturur, figürler motif-
leri, motifler müzikal cümleleri, cümleler de bölümleri, bölümler dönemleri ve
en sonunda dönemler de bir müzik eserini oluşturur. Bu durum edebi bir me-
tine benzetilebilir; seslerin heceleri, hecelerin kelimeleri, kelimelerin cümlele-
ri, cümlelerin paragrafı, paragrafların bölümleri, bölümlerin de edebi bir eseri
oluşturduğu gibi. Nasıl ki edebi bir eserde rastgele kelimelerden anlamsız ko-
nular anlatılmaya çalışılmıyorsa, müzik eserinde de durum aynıdır. Edebi bir
eseri noktalama, fonetik gibi kurallara uyarak okuduğumuz gibi, müzik eseri-
nin de seslendirilmesinde birtakım kurallara uymak gerekir. İşte bunların hepsi
“müzikalite”nin konusudur; duygusal bir ifade gerektiren bir bölümü bir marş
gibi çalamazsınız, ya da bir dönem müziği seslendirecekseniz başka döneme
ait üslup ve ifadeyi kullanamazsınız. Örneğin; Barok dönem eseri çalacaksanız,
bu eserde Romantik dönem üslubunu kullanmak hata olarak görülebilir. Bunun
gibi müzikalite konuları hem bilgiyle, hem uygulamayla, hem de dinlemeyle ge-
liştirilecek konulardır.
Teknik ve müzikalite birbirinden apayrı iki konu olmamakla birlikte birbirleri ol-
madan tek başlarına da yeterli olmayan iki konudur. Bunu anlamak için bina
benzetmesi kullanılabilir. Bir bina inşa etmek için temelde bir mimara ve bir
Gitar Çalmada Teknik ve Müzikalite 12