Page 48 - ÇALGI EĞİTİMİ KLASİK KEMENÇE 10
P. 48
KLASİK KEMENÇE 10
OKUMA METNİ
MÜZİK İFADESİNİN ANLAMI VE TÜRK MÜZİĞİ SES SİSTEMİNİN İLK ADIMLARI
“Müzik” kelimesinin kökenine ilişkin çeşitli görüşler arasında en yaygın olanı Latin müziğine
dayandığı iddiasıdır. Eski Yunanca mousiké (mousa) kelimesinden türetilen Musica’nın kökü
muze (muuse) kelimesidir. Antik çağın sonunda “mus” veya “musiké” denildiğinde modern
müzik kavramı yeni yeni anlaşılmaya başlanmıştır. Bu terimin birçok milletin dilinde Latince
karşılıklarına rastlanmıştır.
Müzik teorisi eserlerine talebin azaldığı 16. yüzyılın sonundan itibaren beste ve icra çalışmaları
ivme kazanmıştır. İstanbul’un bir kültür ve sanat merkezi olması ile birlikte müzik teorisi
çalışmalarının daha çok İstanbul ve etrafında devam ettiği görülmektedir. Bunların içinde önemli
olan Kantemiroğlu ve Galata Mevlevihanesi şeyhlerinden Kutbünnâyî Osman Dede’nin teorik
çalışmalarıdır. Kantemiroğlu, II. Ahmed’e ithaf ettiği Türkçe eserinde 350’den fazla alfabetik saz
eserinin notasını kendi geliştirdiği bir sistemle vermiştir. Kantemiroğlu, dizinin en alt tonu olan
yegâh tonundan temel ses olan hüseynîye kadar 33 harflik bir perdeyi (iki oktav) temsil eden,
önceki yüzyıllarda davul kayıtlarında kullanılan “ebced nota” adı verilen bir sistem kullanmıştır.
Osman Dede, Kantemiroğlu’nun notasına benzer olan kendi nota sistemine de yegâhtan tiz
hüseynîye kadarki perdeler için otuz üç tane harf kullanmış, klasik ebced notasını değil, daha farklı
olan Arap alfabesindeki noktalı harfleri kullanmıştır. Osman Dede bunun dışında müzik bilgisini
de barındıran şiirsel bir eser kaleme almıştır. Bu konudaki bir atılım, Yenikapı Mevlevihanesi’nin
şeyhlerinden olan Abdülbâki Nâsır Dede tarafından yapılmıştır. III. Selim’in görevlendirmesinin
üzerine yeni bir nota sistemi düzenlemiş, bunu da yayımladığı Tahrîriyye adlı eserinde açıklamış
olan Nâsır Dede, bu harf nota sisteminde yegâhtan tiz hüseynîye kadar olan dizide bulunan
perde sayısını yegâh ile aşiran arasına iki, rast ile zirgüle arasına bir, tiz nevâ ile tiz hisar arasına
bir perde eklemek suretiyle otuz yediye yükseltmiştir. Bu sistemin başka bir yeniliği “es”ler için
nokta ile virgül işaretlerini kullanmasıdır. Yine III. Selim’in teşvik etmesiyle yazdığı Tedkīk u
Tahkīk isimli eserinde çok sayıda makam dizileriyle alakalı bilgileri arttıran Nâsır Dede’nin nota
sistemi, düşünülen ilgiyi görmemiştir. Onun ardından Ermeni kilisesinin eskilerinden Hamparsum
Limonciyan, Orta çağ Ermeni “neuma” notasını temele alarak yeni bir sistem oluşturmuştur.
Ermeni abecesindeki birtakım harflerin düzenlenmesiyle oluşan bu sistem Batı notasında olduğu
gibi soldan sağa yazılmaktadır. Bir sekizlide on dört perde yer almaktadır. Ana sesleri ifade eden
işaretlerin önüne (~) işareti yerleştirilmesiyle ara sesler, altına kısa bir çizgi çekilmesiyle bir oktav
tiz sesler anlatılır. Porteye gereksinim olmayan bu nota düzenlemesinde seslerin değerleri notaları
ifade eden işaretlerin üstüne konan nokta, küçük çizgi ve dairelerle, “es”ler de aynı nokta, küçük
çizgi ve dairelerin yalnız kullanılmasıyla bu sistem belirtilmiştir. Geniş oranda benimsenmiş ve
Batı notası yerleşene kadar XIX. yüzyıl süresince nota yazımında kullanılmıştır.
Nasır Dede’den beri müzik teorisi çalışılmamıştır. Yapılan bazı tarih araştırmalarından sonra
Hüseyin Sadeddin Arel’in de dahil olduğu Rauf Yekta ve Suphi Ezgi, teorik çalışmalarını
genişleterek makale ve ayrı eserler olarak neşretmişlerdir. Modern Türk müziğinin ses sisteminin
ilk adımlarını oluşturmuşlardır. Bu çalışmalara Salih Murat Uzdilek’in de katılmasıyla “Arel-Ezgi-
Uzdilek sistemi” veya “Arel-Ezgi sistemi” olarak adlandırılan bir sistem ortaya çıkmıştır.
Günümüzde kullanılmakta olan Batı notasının Türk müziğine uygulanmış biçimi olan nota
yazısının temeline alınan, bir 8’li içerisinde 24 eşit olmayan aralığın yer aldığı 25 perdeli sistemin
ilk açıklamasını Rauf Yektâ Bey yapmıştır. Arel-Ezgi sisteminin bir diğer özelliği de çârgâh
makamının en önemli dizi olarak kabul edilmesidir. Ayrıca bu sistemde batı müzik sisteminde
bulunmayan bazı yeni ses sistemleri (ikameler) vardır.
https://islamansiklopedisi.org.tr/musiki adresinden alınarak düzenlenmiştir.
46