Page 57 - ÇALGI EĞİTİMİ UT | 10
P. 57

2. ÜNİTE                                                                                                                                                                                                     TEKNİK ÇALIŞMALAR-I



                         OKUMA PARÇASI




                                HÜSEYİN  SADDEDİN AREL VE  MÛSİKÎ









                                               di. 1893’den itibaren Istanbul’a 16   Kaynakça:
                                               yaşında  dönünce  bilhassa  Batı   Büyük Türk Mûsikisi Ansiklopedisi
                                               Mûsikîsi’ne  ihtirasla  sarıldı,  fakat   Yılmaz Öztuna Birinci cilt A-L Kül-
                                               Türk  Mûsikîsi’nde  de  ilerlemeye   tür Bakanlığı Kültür Dizisi/149
                                               devam etti. Bu yıllarda Istanbul’da
                                               başlıca Türk Mûsikîsive ûd hocası
                                               Ûdî Şekerci Cemil Bey’dir ki devrin
                                               ünlü  şarkı  bestekârlarından  idi.
                                               Ôğrenmeye  doymayan  Arel,  çe-
                                               şitli hocalardan ney, nısfiye, girift,
                                               keman, kemençe, viola. violensel,
                                               bilhassa  piano  dersleri  aldı.  Her
                                               çalgıyı  öğrenmek  istiyordu.  Her
                                               çalgının  karakterini,  imkânlarını
                                               incelemek azmindeydi. Ancak ic-
                                               râcı olarak doğmamıştı. Bestekâr
               Şüphesiz AreIi Arel yapan mûsikî   ve  müzikolog  olarak  doğmuştu.
               cephesidir.  Arel  mûsikîye  Batı   Batı  Mûsikîsi’nde  çaldığı  piano,
               Mûsikîsi ile ve 10 yaşında başladı.   Türk  Müsikisi’nde  çaldığı  ûd  ve
               1890  yılında kibâr-ı ulemâdan bir   daha  az  derecede  uflediği  ney,
               aile  çocuğunun  Batı  Mûsikîsi  ile   bestekârlık  ihtiyacını  karşılıyor-
               başlaması  belki  bize  garip  gele-  du.  Zaten  karakter  yapısı  kadar
               bilir, fakat sanıldığı kadar istisna   eğitimi  de  umuma  saz  çalmaya
               değildir.  Zira  Yesârî-zâde  Necib   müsait  değildi.1907-9  arasında
               Paşa’nınn  babası  da,  Arel’in  ba-  hemen  hemen  3  yıl,  Edgar  Ma-
               bası  ve  ağabeyi  gibi  kazasker   nas’tan muntazam şekilde armo-
               pâyesinde  yani  Osmanlı  ilmiyye.   ni,  kontrpuan  ve  füg  tahsil  etli.
               ulemây-i  rüsûm  sınıfının  zirve-  Manas, munta zaman Arel’in köş-
               sine çıkmış bir kişi idi (kazasker-  küne gelip bu dersleri verdi.  Arel
               lik,  Osmanlı  düzeninde.  mareşal   entrümantasyon orkestrasyon ve
               askerî  rütbesine  eşit  en  yüksek   kompozisyon ile gibi Batı Mûsikisî
               ilmî-kazâî pâye idi).           ilimlerini ise 1909-11 arasında şah-
               Arel,  1890’a  doğru  bir  müzis-  sen tetebbû ederek öğrendi. Batı
               yenden   mandolin   çalmasını     Mûsikisî’nin  bütün  cerayanlarını
               ve Batı mûsikîsinin öncelik bilgi-  ölünceye kadar şahsen takip  et-
               lerini,  notayı  öğrendi.  Bu  müzis-  miştir.
               yenin  bir  Gayri  Müslim  olduğunu
               sanıyorum  (bu  hususu  ve  adını
               Arel’e  sormayı  ihmal  etmişim).
               Sonra İzmir’de Şeyh Cemal Efen-
               di’den ud ve Türk Mûsikîsi öğren-









         56
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62